Altının ve İhtişamın İçindeki Fakir Ülke Zimbabwe
Afrika seyahatlerinde havayollarının tren misali in-kalk şeklinde çalışması güzergah üzerindeki birçok ülkeyi tecrübe etmenize olanak sağlıyor. Örneğin Kenya’dan kalkan uçak önce Harare’ye inip sonra Lusaka’ya geçiyor.
Lakin Zimbabwe’ye hem kara yolu hem de havayolu ile giriş yapma imkanım oldu. Türk vatandaşlarına kapıda vize uygulaması vardır.
Zimbabwe Zambezi ve Limpopo nehirleri arasında bulunan bir Güney Afrika plato ülkesidir. Toprak bakımından Türkiye’nin yarısı büyüklüktedir.
Ülkenin ilk halkı M.S. 300 civarında bölgede yerleşmiş Bantu dili konuşan Demir Çağı çiftçileriymiş.
Zimbabwe ismi ülkenin güneyindeki antik kentin adından kaynaklanıyor. Zimbabwe bir Shona teriminden gelen “Büyük Taş Evler” veya “Saygıdeğer Evler” anlamına geliyor. Literatürde geçmiş zamanda yaşamış şeflerin evlerine veya mezarlarına verilen addan gelmiş olabileceği belirtilmektedir.
Shona Kabilesi halkı ülkenin mevcut nüfusu olan 13 milyonun %70’ini oluşturmaktadır. Nüfusun yarısından fazlası 20 yaş altındadır.
Başkent Harare’nin nüfusu 1.5 milyonu geçmiştir. Şehir 1.500 metrede sanayinin geliştiği bir merkez halindedir.
Zimbabwe’nin başkanı 1924 doğumlu Robert Gabriel Mugabe, dünyanın en eski ve en uzun hizmet veren liderlerinden biridir. Son 36 yıldır bu ülkenin liderliğini yapıyor ve halen ulusa hizmet ediyor. 1980-1987 yılları arasında Zimbabwe Başbakanı olarak görev yapmış ve 1987’de Zimbabwe’nin başkanlığına atanmış.
Zimbabwe bağımsızlığını 1980’de ilan etmiş. Eski adı Rodezya olan Zimbabwe, Rotschild ailesinin Rio Tinto şirketi aracılığıyla finanse edilmiştir.
Ülkede konuşulan diller Shona, İngilizce ve Ndebele’dir. İngilizce çoğunlukla kentsel alanlarda ve azınlık beyaz topluluk tarafından konuşulur. Shona, halkın %76’sının konuştuğu en yaygın dildir. Ülkede 16 farklı dil konuşulmasına rağmen Ndebele’de %18 ile ikini en çok konuşulan dildir.
Şaşırtıcı bir şekilde Zimbabwe, Afrika’daki en yüksek okuma yazma oranlarından birine sahiptir. Nüfusun %86,5’i okuryazardır.
Uluslararası Göç Örgütü, milyonlara Zimbabwelinin kendi ülkelerini terk ettiklerini ve diğer Afrika ülkelerinde daha iyi yaşam koşulları ve gıda güvenliği arayışı içinde karıştığını tahmin etmektedir.
Vatandaşların birçoğu gıda sıkıntısı ve krizler nedeniyle günde yalnıza bir defa yemek yiyerek hayatta kalmaya zorlanmaktadır. 2017 yılı sonunda 4,1 milyon insanın gıda güvenliği tehlike sınırında olacağı tahmin edilmektedir.
Ayrıca ülkede 1,4 milyon kişi Aids’le yaşamaktadır. Zimbabwe, dünyadaki en düşük yaşam beklentilerine sahip ülkelerdendir. Yani kadınlar da ortalama ömür 58,7 iken erkeklerde 57,3’dür. Zimbabwe’de sağlık sektöründe çok büyük açık vardır. Ülkenin doktorlarının çoğu Zimbabwe’den Dünyanın başka yerlerinde daha iyi fırsatlar aramaya gitti. Ülkede, özellikle kırsalda şifacılar meşhurdur, bütün rahatsızlıklar için şifacılara gidilir. Ülkede kolera ve sıtma iki önemli hastalıktır. Seyahat edecekseniz gerekli önlemleri almanızda fayda vardır. Sıtma özellikle sınır bölgelerinde görülmektedir. Şebeke suyu kullanılmamalıdır. Dünya Sağlık Örgütü geçmiş verilerinde yıl içinde 700 bin sıtma vakası olduğunu belirlemiştir.
Zimbabwe’nin temiz su kaynaklarının vatandaşa iletilmesi ile ilgili problemleri vardır. Bunun sebebi alt yapı ve arıtma sistemlerinin eksikliğidir ki bu da doğrudan ekonominin depresif durumu, dış yardım kurumlarının bu konuda finansa isteksizliği ve siyasi istikrarsızlıkla bağlantılıdır.
Zimbabweliler çoğunlukla her tür diş macununa “Colgate”, her meşrubata “Kola”, her deterjana “Surf” demektedir. Bu sömürgeciliğin kültür üzerinde bıraktığı en önemli izlerden biridir.
Zimbabwe mutfağına bakacak olursak, temel yemek tavuk ve pilav yanında lahana salatasıdır. Öğle ve akşam yemeğinde Sadza ve Bota yeniyor. Bota genelde Kahvaltıda yeniyor, mısır unu ve su karışımı bir lapa, bazen içine tat katmak için fıstık yağı ve tereyağı da katılıyor. Bir de favori yabani mantarlardan yapılan Nedzi çorbası var. Ayrıca devekuşu eti, timsah eti ve vatoz balığı da değişik et yemekleri.
Zimbabwe kültürü son derece ayrıntılı gelenek ve göreneklerle doludur. Nüfusun çoğu Hristiyandır, ayrıca Mwari denilen ataya ibadet etmeyi içeren bir din hakimdir.
Zimbabwe Hristiyan inancında, Kral Solomon’un fildişi, altın, tavus kuşları ve diğer değerli maddeleri bulduğu İncil de adı geçen Ophir’in yeri olarak düşünülmektedir.
Zimbabwe insanları nazik, güler yüzlü ve neşeli insanlardır. Toplantılarda önce ve sonra el sıkışırlar, müzik sitilleri folk ve pop’dur. Davul, Mbira adlı parmak piyanosu da denilen tahtaya bağlı kademeli metallerden oluşan bölgeye özgü bir müzik aleti, Hosho diye adlandırılan tohumlu çift su kabağından oluşan başka bir müzik aleti Shoma müziklerinde sık karşılaşacağınız enstrümanlardır.
Zimbabwe’de yasal olarak tanınan iki tür evlilik vardır. Geleneksel evlilik ve resmi evlilik, geleneksel evlilik çok eşliliğe neden olabilir ve yalnızca siyah insanlar için yasaldır. Boşanma nadir yaşandığından evlilikler genelde kadın veya erkek öldüğünde biter. Ama evlilikler genelde tek eşlidir. Boşanma bir damgalama gibidir ve kadın yerel topluluk tarafından izole edilir. Kadınlarda boşanmaya çok nadir izin verilir.
Kültürde genel olarak şişmanlık başarı ve zenginlik göstergesidir.
Zimbabwe’nin batı kesiminde yaşayan küçük bir grup insan “devekuşu halkı” veya “iki parmaklı” kabile olarak anılıyor. Bunun nedeni, Vadona Kabilesi’nin %25’inden ektrodaktili olarak adlandırılan ve ayaklarının ortasındaki üç parmağın olmadığı genetik bir kusur ile doğmuş olmasıdır. Vadoma kabilesi kabile dışındakilerle evlenmekle sınırlı kalıyor ve bu yüzden kusur ailelerden çocuklara geçerek devam ediyor.
Matabele, Zimbabwe’nin güneybatısında bir bantu dili konuşan Ndebele ya da Matabele kabilesinin yaşadığı bölgedir. Matabele insanları birçok Afrika bölgesinin kendine özgü sanatı gibi ahşap konusunda şaheserler yaratırlar. Ahşap oymaları, sıra dışı taş oymacılığı, seramik , sepet eşyaları, mücevherat, tekstil gibi diğer sanat eserlerinde de oldukça iyidirler.
Batıl inançlara gelince denizkızlarının varlığına en çok inanan toplum olabilir fakat denizkızlarını kötü bir varlık olarak tanımlıyorlar.
Ülkede trafik Zambiya ve Güney Afrika’da olduğu gibi sol taraftan akmaktadır.
Genel olarak bakarsak Zimbabwe’nin temel ekonomik faaliyetleri madencilik ve tarımdır. Ekilebilir tarım arazisi toplam toprakların %42,5’dur.
Zimbabwe bir zamanlar çok zengin bir ülke idi. Fakat daha sonra bir dolara mal olan bir şeyi almak için bir çuval para yanınızda taşımayı hayal edebiliyor musunuz? 2008’de Zimbabwe, yüzde 231 enflasyon ile karşılaştı.
Ekonomide 1998-2008 yılları arasındaki 10 yıllık daralmanın ardından ülke ekonomisi 2010-2013 yılları arasında %10’dan fazla büyüme yaşadı. Bununla birlikte ekonomi 2014 yılında düşük yatırımlar, düşük elmas gelirleri ve tarımın kuraklıktan etkilemesiyle yeniden azaldı. Zimbabwe Merkez Bankası 2009’un başında bütçe açığını finanse etmek için para basmıştı. Bu durum, 100 trilyon Zimbabwe Doları yazılı banknotları ile hiper enflasyona neden oldu. Şu anda tarihteki paralar içinde sıfır sayısı ile dünya rekorunu elimde tutmakta. Zimbabwe dolarının 1980 ‘de piyasaya sürüldüğünde döviz kuru, Z1=1,47 ABD Doları olduğu hatırlanırsa enflasyonu tahmin edebilirsiniz.
Sınıra yakın yerlerde hediyelik eşya satıcıları yanınıza yaklaşıp bu banknotları hatıra parası olarak size satmaya çalışanlar olursa alabilirsiniz.
Nisan 2009’dan sonra Zimbabwe Doları terk edildi ve yerini Botswana Pulası, Güney Afrika Randı ve ABD Dolarının yerel olarak kullanılmasına izin verildi ve bu şekilde enflasyon %10’un altına çekildi. Ayrıca Japon Yeni, Avustralya Doları, Hindistan Rupisi ve Çin Renminbi, Ocak 2015’den beri yerel olarak kullanılmasına izin verildi.
Zimbabwe Hükümeti, Kasım 2016’da da tahvil basmaya başladı. Hükümet, tahvil senetlerinin nakit sıkıntısını hafifletme konusunda yardımcı olacağına inanıyor. Bütün bu olumlu gelişmelerin yanında Ekim 2016’da Zimbabwe Hükümeti IMF’ye 108 milyon dolarlık borcunu da ödedi. Uzmanlar, Ekim 2016’da kredinin geri ödenmesinin iyi bir hamle olduğunu belirtmelerine rağmen ülkenin yeni finansman elde etmesinin pek mümkün olmadığını iddia ediyor çünkü Afrika Kalkınma Bankası ve Dünya Bankasına olan 1,7 milyar dolar borcun nasıl ödeneceği açıklamaları şu an için yetersiz gözüküyor.
Arazi mülkiyeti sorunları, hükümetin Ekonomik Güçlendirme Yasası konusunda eksiklikleri ve yurt dışı yatırımcılara kar payı gönderilememesi gibi problemler Zimbabwe’nin yabancı ve yerli yatırımlarını engellemektedir.
Ayrıca ülkede sık rastlanan elektrik kesintileri de birçok Afrika ülkesindeki gibi can sıkıcıdır.
Ülke ekonomisinin reel GSYİH büyüme oranları 2014, 2015 ve 2016 yıllarında sırasıyla %3,9, %1,1 ve -%0,3’dür. Zambiya, 2016 yılında GSYİH büyüme oranı açısından dünyada 197.sırayı almıştır.
2016 yılında Zimbabwe GSYİH’sının satın alma gücü paritesi açısından rakamlar 2014’de 28,1 milyar doları ve 2016 ‘da ise 28,33 milyar doları gösterdi. Bu oranlarla dünya sıralamasında Zambiya 133. sıraya yerleşti.
Zimbabwe’nin GSYİH’si 2016 için 2000 USD ‘dir.
Zimbabwe’nin sanayi üretim artış hızı 2016’da -%3’dür. Bu büyüme oranı ülkeyi dünya sıralamasında 190. sıraya yerleştirdi.
2016 yılında Zimbabwe ekonomisine katkıda bulunan sektörleri %12,2 ile tarım, %28,4 ile sanayi ve %59,4 ile hizmet sektörü paylaşmaktadır.
Ülkede işsizlik oranı oldukça yüksektir. 2005 yılında işsizlik oranı %80’lerde iken, enflasyonun vurduğu 2009 yılından sonra %95’leri bulmuştur. İşsizlik sıralamasında Zimbabwe dünya listesinde 208. sıradadır.
Başka bir bakış açısıyla 2017 yılı itibariyle Zimbabwe’nin %63’ü yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır.
Madencilik Sektörüne ilaveten belirtmek gerekirse Zimbabwe dünyanın en büyük platin rezervlerine sahiptir. Bu madenler Anglo American Plc. ve Impala Platinum tarafından işletilmektedir. Ayrıca 2006 yılında keşfedilen Marange Elmas Alanı, dünyanın en büyük karat elmas üreten projelerinden biridir.
Metallon Corp. ülkenin en büyük altın madenidir.
Zimbabwe, Güney Afrika’nın kıtadaki en büyük ticari ortağıdır.
İhracat ürünleri 2016 rakamlarıyla 3,257 milyar dolar ile platin, pamuk, tütün, altın, tekstil ağırlıklıdır.
İthalat ürünleri 5,738 milyar dolar ile makine ve taşıma ekipmanları, kimyasallar, yakıtlar ve gıda ürünlerinden oluşur.
Afrika’da iş kurmak için en iyi yerleri sıralarken Zimbabwe gibi ülkeler listede sonda kalacaktır. Ancak gerçek şudur ki, bu ülkenin ekonomisi ne kadar zorlu görünürse görünsün, doğru hamleyi yapacak yatırımcılar için bekleyen sayısız fırsat vardır. Zengin yatırımcıların keşfedebileceği birkaç karlı iş fırsatı şu şekilde sıralanabilir.
Zimbabwe altın açısından zengindir. Birçok yatırımı ve işletme altın madenciliğine girmiş olsa da fırsat kapıları yatırımcılara açıktır. Piyasanın gerekli bilgilerini doğru bir şekilde bir araya getirebilirseniz altın madeniliğine başlayabilirsiniz. Daha iyisi, bunun yerine altın satmak için bir altın madenciliği ile işbirliği yapabilirsiniz. Bunun için ithalat lisansına ve mevzuata hakim olmanız gerekecektir. Ayrıca sektörel makinalar da bu alanda alıcı bulacaktır.
Afrika’da iş fikirleri çoktur, ancak fon eksikliği girişimlerin karşılaştığı ana sorundur. Artan işsizlik oranı nedeniyle Zimbabweliler artık kendi özel işletmelerini başlatma ihtiyacının farkına varmaya başlamıştır. Mikro finans bankaları başlangıç ve küçük işletme sahiplerine kredi sağlar. Birçok Afrika ülkesinde olduğu gibi Zimbabwe’de de bu işletmeler her geçen gün arttığı için mikro finans işletmeleri için fırsatlar oluşmaktadır.
Zimbabwe’deki birçok yeni ve küçük işletme sahibi, pazara girdikten sonra, beklentilerinin gerçekleşme sürecinin pembe olmadığını farkına varıyorlar. Ancak bu girişimciler, işletmelerini canlı tutmalarına yardımcı olan iş danışmanlarından hizmet kiralamaktadır. Bu tip Afrika ülkelerinde, Pazar analizleri ile birlikte iş başlangıcından itibaren pazara hakim danışmanlara kesinlikle ihtiyacınız vardır.
İnsanlar gün geçtikçe yoğun hale geliyor ve kendileri için ayırdıkları zaman da azılıyor. İş gücünün büyük bir kesimini oluşturan bu insanlar dışarıda yemek yemeyi tercih ediyor ve dolayısıyla, fast food satan bir işletme geri dönüşü hızlı para demektir. Bu işler resmi nitelik gerektirmez ve başlatılması kolaydır.
Zimbabwe’de gözlemlediğim kadarıyla, Batı Afrika’da da oldukça rağbet gören otomobil ithalatı çok karlı gözükmektedir. Satın alma gücü artıkça araba satın almak isteyen Afrikalı sayısı da artmaktadır. Otomobil pazarını iyi tanıyan ve sermayesi olanlara oldukça hareketli ve karlı bir pazardır.
Zimbabwe komşu ülkelerle bavul ticareti yapmaktadır.
Zimbabwe’de inşaat sektörü hızla yükselmektedir. İnşaat yan sanayi de bununla birlikte oldukça sıcak bir para akışı sağlamaktadır.
Ulaşım insanların en güçlü ihtiyaçlarından biridir, bu nedenle nakliye sektörü her ekonominin belkemiğidir. Zimbabwe’de de birçok Afrika ülkesinde olduğu gibi sınırsız fırsat vardır. Başlangıç bütçenize bağlı olarak gerek ulaşım gerekse taşımacılık sektöründe yer alabilirsiniz.
Birçok Afrika ülkesinde olduğu gibi online hizmetler ve internet çözümleri Zimbabwe’de de hızla ilerlemekte. Bu Pazar da değerlendirilebilecek önemli boş pazarlardandır.
Mağazacılık sektörü ve moda işletmeleri de her geçen gün artmaktadır. Tekstil konusunda tatlı bir pazar oluşmaktadır.
Gezilecek yerler konusunda Zimbabwe oldukça zengindir. Turizm ülke ekonomisinde çok önemli bir endüstri fakat vahşi yaşamın %60’ının kaçak avlanma ve ormansızlaştırma ile yok edildiği raporlandığından beri turist sayısında önemli bir düşüş vardır. Ayrıca turizmin azalmasında toprak reformunun da etkisi olmuştur. Ülkeye aktarmalı uçuşlar da turizmi etkilemiştir. Bu bölgeye turizm amacıyla gelen turistler genelde Victorya Şelaleleri için gelmektedir, tercih ettikleri ülke de Zambiya olmaktadır. Viktorya Şelaleri’nden kara yolu ile Zimbabwe’ye geçiş mümkün olmaktadır. Benim de kullandığım bu yöntemde sınır kapısında oldukça çok Avrupalı turistle karşılaşmıştım. Afrika’da birçok yerin kendine göre bir coğrafyası vardır, bazı yerler kimine göre dikkat çekici olabilir, her milli parkın her gidişinizde size sunacağı farklı bir tepsisi vardır. Bu mevsime göre değişiklik gösterecektir. Zimbabwe’nin güzelliğini henüz kaybetmemiş görülebilecek yerlerini aşağıda sıralamaya çalışacağım.
Kazuma Pan Ulusal Parkı, Zimbabwe'nin Kazungula ile Hwange Milli Parkı arasındaki kuzeybatı köşesinde, Victoria Falls'un güneybatısındaki Kazuma Pan Milli Parkı 31 300 hektarlık bir alana sahiptir. Matetsi Safari Alanının bir uzantısı olan park, av sezonu boyunca hayvanlar için sığınmak için geliştirilmiştir.
Nyanga Milli Parkı, Zimbabwe'nin Doğu Yaylalarının en manzaralı bölgelerinden birinde yer almaktadır. 47.000 hektarlık parkı çaprazlayan yeşil tepeler ve nehirler ile müthiş manzaralara sahiptir. 1.800 ile 2.593 metre arasındaki rakımlar serin hava ve taze dağ havası sunar, dinlenme ve rahatlama için mükemmeldir. Muhteşem dağlık manzarası, çok sayıda şelale, çeşitli aktiviteler ve eşsiz bitki örtüsü ile Nyanga Milli Parkı ziyaretçiye unutulmaz bir tatil deneyimi yaşatabilir. Harare'den yaklaşık 268 km uzaklıktadır ve iyi bir karayolu bulunur.
Chizarira Ulusal Parkı, çölü ve yalnızlığı arayanlar Chizarira'yı sevecektir; az ziyaretçi alır ve yolları oldukça bozuktur, (temel kamplar dışında) konaklama yok ama şaşırtıcı manzaralar, iyi yaban hayatı ve inanılmaz kuş habitatı vardır. Chizarira Milli Parkı içinde yaklaşık 400 kuş türü kaydedilmiştir.
Matobo Milli Parkı toplam 44.500 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. 1953'te kurulan Park, Haziran 2003'te Unesco Dünya Mirası Statüsüne layık görülmüştür. Park'ta, Siyah ve Beyaz Kayınların yetiştirildiği bir Yoğun Koruma Bölgesi bulunmaktadır.
Domboshava Kayaları, Harare'nin yaklaşık otuz beş kilometre kuzey doğusundadır. Köylerin arasından ilerledikçe birçok yerliyi ve turisti kendine çeken popüler Domboshava kayalıkları olan masif granit oluşumlar görmeye başlayacaksınız, bu doğal bir tarih sitesidir.
Gonarezhou Milli Parkı, Zimbabwe'nin güneydoğusundaki lowveld'de bulunmaktadır ve 5.000 kilometrekareyi aşan bir alanı kaplamaktadır. "Fillerin Yeri" anlamına gelen "Gonarezhou", engebeli ve güzel manzaralarla dolu son derece gösterişli bir parktır. Alternatif folklor için ilginç bir bölgedir ve şifacı bitki yetiştiricileriyle (Shona dilinde Gona olarak bilinir) ile tanınır.
Gonarezhou Milli Parkının en önemli ve kalıcı doğal özelliklerinden biri, güzel Chilojo Kayalıkları'dır. Bu muhteşem kırmızı kumtaşı kayalıkları, erozyonla oluşmuş ve Runde Nehri Vadisinin manzarasına bakmaktadır.
Mutarazi Şelaleleri, 2002 yılına kadar dünyadaki beşinci en yüksek şelalesi olarak biliniyordu. 2002 yılında Gocta Catarakt şelalesinin keşfinden sonra, Mutarazi Şelalelerini dünyanın en yüksek şelale 6. Şelalesi olarak listelendi. İki tabakanın uzunluğu ile 479 metrenin üzerinden düşmektedir ve şelale Afrika'nın en yüksek ikinci olmasına rağmen genişliği 15 metre olan en dar ölçütlerden biridir.
Tanganda Çay Çiftlikleri, Zimbabwe'nin Chipinge bölgesinde 1910’dan gelen tarım alanlarından oluşmaktadır. Bölge müthiş manzaralara sahiptir.
Kariba Gölü, dünyanın en büyük yapay yapılmış gölü ve rezervuarıdır.
Chinhoyi Mağaraları kalker ve dolomitten oluşmaktadır ve kobalt mavisi su rengiyle ile ana mağaraya inişi çok etkileyicidir. Bu havuz halka Uyku Havuzu veya Chirorodziva olarak bilinir.
Chirinda Ormanı ve Büyük ağaç, Güney Afrika'nın en büyük kırmızı maun ağacındır ve Zimbabwe'nin en uzun yerli ağacından biridir. Yaklaşık 65 m yüksekliğine ve tabanda yaklaşık 4,5 m'lik bir gövde çapına sahiptir. 950 hektarlık Chirinda Orman Botanik Sahası'nın güney kesiminde, Devlerin Vadisi adlı bir bölgede yer alan Büyük ağacın 1000 yıldan daha eski olduğu tahmin edilmektedir (bazı tahminler 2000 yıl).
Malilangwe Milli Parkı, Gonarezhou Milli Parkı ile çevrili, güneydoğu Zimbabwe'de 130.000 dönüm bozulmamış vahşi doğasında kurulmuştur. Jeolojik çeşitlilik, habitat değişkenliği ve çok çeşitli bitki ve hayvan türü özelliklerine sahip olan bölge Afrika'nın görülmesi gereken parklarındandır. Malilangwe, nesli tükenmekte olan, siyah ve beyaz gergedan, fil ve manda sürüsü için sağlıklı bir nüfusa ev sahipliği yapmaktadır. Aslanlar, çita, leopar, sırtlan ve boyalı av köpekleri otçul nüfusunu kontrol altında tutan bölge vahşi hayat koruma sahasıdır.
Chipangali, kontrollü bir vahşi hayvan cennetidir. Hastalanan ve yaralı getirilen vahşi hayvanlar için bir sığınak vazifesi görür.
Victorya Şelaleri Köprüsü, Zambezi Nehri'ni Victoria Şelalesinin hemen aşağısından geçmekte ve Şelalerin İkinci Gorge üzerinde inşa edilmiştir. Nehir Zimbabwe ve Zambiya arasındaki sınırda olduğu gibi köprü iki ülkeyi birbirine bağlar. Bir köprüden geçerek diğer ülkeye geçme şansınızın olduğu yegane yerdir. Köprü ortasında bungee jumping yapılan bir platform vardır. Köprü bir tarafında şelalerin manzarası ve diğer tarafında devamlı gökkuşağı ile müthiş bir deneyimdir.
Bir UNESCO Dünya Mirası Listesi olan Mana Milli Parkı, Zambezi Nehri, filler, aslanlar ve vahşi doğayla eşanlamlıdır. Bu eşsiz park, yabani memeliler, 350'den fazla kuş türü ve su canlısı için yaban hayatı ile birlikte, vahşi ve güzelliğine dayanan bir alandır. Mana Parkı Zimbabwe'nin en popüler parklarından biridir.
Yerel bir Nhanzwa şefinin adını alan Hwange Milli Parkı, Zimbabwe'nin yaklaşık 14.650 kilometrekarelik bir alanı kaplayan en büyük parktır. Ülkenin kuzeybatı köşesinde, Biktorya Şelalelerinin yaklaşık bir saat güneyinde yer alır. Bölge 19. Yüzyılın başlarında Ndebele kralı avcı Mzilikazi'nin kraliyet avlanma alanıymış ve 1929'da Milli Park olmuş.
Ünlü Chiremba Denge Kayaları, Harare'nin Chiremba Yolu'nda 13 kilometre güneydoğusunda bulunmaktadır. Denge Kayaları, Zimbabwe'nin birçok yerinde bulunan magmatik kayaçların jeomorfolojik özelliklerini taşır ve Harare'nin güneyindeki Epworth yakınındaki ve Matopos Milli Parkı'ndakiler özellikle dikkat çekicidir.
Victoria Şelalesi veya Mosi-oa-Tunya (Tokaleya Tonga: Kükreyen Duman), Zambiya ve Zimbabwe sınırındaki Zambezi Nehri üzerindeki güney Afrika'daki en müthiş şelaledir. İskoç misyoneri ve araştırmacısı David Livingstone'un, 16 Kasım 1855'te Victoria Şelalesi'ni ilk gören Avrupalıdır.
Nil Timsahı, Victoria Şelaleleri çevresindeki Zambezi Nehri'nde bol miktarda bulunur. Birçok kişi bu tarih öncesi yaratıklardan korkar, bu yüzden Spencer Timsah Çiftliğini ziyaret etmenizi öneririm; onlara bakarak yaşamlarını izleyebilir ve belki korkularınızı yenebilirsiniz. Giriş ücretine ekstra vererek timsah besleme şansınız da olabiliyor.
Chimanimani Milli Parkı, Chimanimani bölgesinin doğu sınırı boyunca (Mozambik'le sınır) ilerler, engebeli dağ silsilesi ihtişamlı b birçok görkemli kanyona ev sahipliği yaparken ve 2436m'ye yükselen yüksek zirvelerle müthiş bir görsel şölene sahiptir. Dağlardan akan basamaklı akarsuların yanı sıra yayları ile de uzunca vakit ayırmanız gereken bir bölgedir. Aynı zamanda maceraperestler için ideal bir yerdir. Muhteşem yürüyüş parkurları, kristal şelaleleri, el değmemiş eko-sistemi, nefes kesen manzaraları ve Afrika'daki en derin kuvars mağaraları bu bölgededir.
Chimanimani Dağları ve Chipinge Bölgesinin yakınında eski bir şehir olan Müthiş Zimbabwe Zimbabwe'nin Güneydoğu tepelerinde Mutirikwe Gölü ve Masvingo kasabası yakınlarındadır. Ülkenin Geç Demir Çağı boyunca Zimbabwe Krallığının başkentiymiş. Anıt 11 yy. ile 14 yy. arasında yaşayan Shona halkının ataları tarafından yapılmış ve18.000 kişiye kadar ev sahipliği yapabilen 722 hektar (1.780 hektar) alana sahip bölge UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi olarak kabul edilmiştir.
Khami Harabeleri Ulusal Anıtı, Bulawayo Şehrine 22 km uzaklıktaki Khami Nehri'nin batısında yer alır.
Görüldüğü üzere Zimbabwe keşfedilmeyi bekleyen bir mücevherdir.
Zimbabwe sürprizlerle dolu bir ülke. Toprağına ayak basmadan bilemezsiniz. Bir Zimbabwe atasözü derki: “Hove dzinokwira dzine muronga” yani “Denemeden ilerleyemezsiniz.”
Ağustos 2017