Kenyalılar İklim Değişikliğinde Develerden Yardım Alıyor
Son yıllarda iklim değişikliğinin yansımalarıyla Kenya’nın bazı kısımları daha kuru hale gelirken, kırsalda yaşayan insanlar daha çok deve yetiştirmeye başladı.
Develer, kuraklığa ineklerden daha dayanıklıdır ve son derece besleyici sütleri gün geçtikçe popüler hale gelmektedir.
Develer 2 haftadan fazla su içmeden hayatta kalabiliyorlar ve bu sürede süt vermeyi de sürdürüyorlar. Bu bölgenin develeri zayıf ve sıska olmalarına rağmen oldukça da dirençliler.
Kenya Hükümeti verilerine göre, son on yılda ülkedeki sıcaklık artışı kuraklığa eğilimin arttığını göstermektedir.
Sıcaklık artışının etkisi Kenya’nın en yüksek dağı olan Kenya Dağında buzullar tüketmektedir.
Bir asır önce bilinen 16 buzuldan bugün sadece 7 tanesi kaldı. Kenya dağındaki tüm buzulların iklim değişikliği nedeniyle kaybolması suyun yok olması ve bu da milyonlarca Kenyalı’ya tehdit oluşturmaktadır.
Kenya’da şu an yaklaşık 3 milyon deve var. Önemli bir kuraklık sürecinde bir sığır sahibi sürüsünün yüzde 50’sini kaybedebilir, develerde bu oranın %16’yı geçmesi nadirdir.
Develerin bu topraklara adapte olması oldukça kolaydır. Örneğin develerin çoğunlukta bulunduğu Nairobi’ye 235 km uzaktaki Isiolo eyaletinde oldukça kurak olan topraklarda az da olsa yiyecek bir şeyler bulabiliyor.
İklim değişikliği etkileri bölgesel halkı da etkilemekte ve Masailer‘de iklim değişikliğine ayak uydurmaya başlamış durumdalar ve kültürel öğelerinden taviz vermekteler. Masai kültüründe inek önemli bir rol oynar ve çoğu Masai’nin deveyi çirkin bir hayvan kabul eder.
Bir başka söylemde, birkaç yıl önce Somali’li göçmenlerin Masai bölgesine develeri ile birlikte gelmelerinin ardından büyük bir kuraklığın denk gelmesidir. Bir kısım Masai develerin kuraklığa neden olduğuna inanmıştır. Bazı Masailer de develerin ineklere yiyecek bırakmayacağını düşünür. Oysa ki develer ve inekler farklı bitkilerle besleniyor.
Bütün bu hadiselere rağmen, her koşulda evlerine süt götürüyor olabilmeleri Masai’leri deveye yönlenmeye mecbur kılmaktadır. Bu ilgide son yıllarda çok fazla ineğin kuraklıktan dolayı ölümü de etkili olmuştur.
Kenya’nın kuzeyindeki Rendille topluluğunda da Masai’lerden farklı olarak deve kutsal sayılır ve “tanrının yarısı” kabul edilir.
İnekler ve keçilerin aksine, deve kuru mevsimde ve kurak dönemlerde süt üretebilir.
Capucino’yu biliyoruz da peki Camelcino’yu duydunuz mu?
Nairobi’de kafelerde, marketlerde ve restoranlarda deve sütü karşınıza çıkabilir. Orta sınıf için daha uzun bir raf ömrüne sahip deve sütü yeni bir tat olarak hızla gelişmektedir.
Dünya çapında, diğer sütlerin kısmen sağlığa zararları vurgulandıkça deve sütüne ilgi de artmaktadır.
Deve sütü inek sütünden üç kat daha fazla C vitamini bakımından zengindir.
Demir ve B vitamini bakımından da oldukça zengindir. Diyabet, tüberkiloz ve mide ülseri hastalara da tedavide destek olarak kullanıldığı belirtilmektedir.
Deve sütü birçok insanın alerjisi olduğu kazeini içermez, şeker hastalarının ihtiyacı olan insülini içerir ayrıca demir içeriği bakımından inek sütünden 10 kat daha fazla demir içerir.
Deve sütündeki antikorların, insan vücudundaki enfeksiyonlarla mücadele etmeye yardımcı olduğu ve otizm gibi kendine has bağışıklık koşulları olan hastalarda da başarı sağladığı birçokkaynakta vurgulanmaktadır.
Deve sütünün tadı devenin beslendiği yere göre değişiklik gösteriyor.
Yeşil meralarda otlayan develerin sütü yumuşaktır, çok kuru yerlerde aynı deveden daha tuzlu bir süt alırsınız.
Develer 40 yıl civarı yaşarlar ve 20’li yaşlarda süt vermeye başlarlar.
Develerin gebelik süreleri 1 yıldır ve deve yavruları yanlarında değilse süt vermez. Süt çiğ içilir ve kaynatmaya ihtiyaç yoktur. Devenin günlük verdiği süt ineklere göre daha azdır.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım örgütü (FAO)’ya göre küresel deve endüstrisi yılda 10 milyar dolarlık hacim yaratabilir.
Develer sayesinde kuraklığın etkisi minimize edilerek fakir kırsal kesim için bir gelecek yaratılabilir.
Bu konuda Nairobi’nin Isolo eyaleti tam bir deve merkezi haline gelmiştir. Ana süt dağıtım merkezine günden 5000 litre deve sütü getirilmektedir. Kadınlar Hollandalı bir sivil toplum örgütü olan SNV’den destek almaktadır. Süt toplu taşıma otobüsleri ile taşınmaktadır. Deve sütü hava koşullarına inek sütünden daha uzun bir dayanıma sahiptir.
Nairobi’de kafelerde denk gelirseniz denemenizi tavsiye ederim. Aslında kahvenin içinde tat olarak çok fark etmiyorsunuz.
afrikadanismani.com