Batı Afrika'nın Mücevheri  Fildişi Sahili

Fildişi Sahili Afrika Kıtasının batı kısmında bulunan bir Afrika Ülkesidir. Batı Afrika’da, Gana ile Liberya arasında ve Kuzey Atlantik Okyanusu ile sınır ülkesidir. Sınır komşuları Gana, Burkina Faso, Mali, Liberya ve Gine’dir. Coğrafi toprak büyüklüğü açısından bakıldığında Türkiye’nin yarısından biraz küçüktür.

Kare şeklindeki ülkede bir ucundan diğer ucuna aynı gün kara yolu ile gitmek mümkündür. Yollar oldukça düzgündür. Komşu ülke Gana’dan karayolu ile geçmek oldukça kolaydır. Önceden belirttiğim gibi Afrika ülkeleri bir İngiliz bir Fransız sömürgesi olarak sıralanmıştır. Böylece topluluklar dilleri değiştirilerek yabancılaştırılmışlardır. Eski İngiliz sömürgesi ülkeleri eski Fransız sömürgesi ülkelere çoğu zaman ticaret konusunda tercih ederim. Çünkü Fransız bürokrasisi İngilizlere nazaran daha karmaşıktır. Evrak ve gümrük işleri de daha uzun zaman alır.
Ülke isminin ardındaki hikayeye bakarsak kurulu olduğu bölgedeki çok sayıdaki fil nedeniyle 16.yüzyılda Portekizliler tarafından fildişi elde edebilmek için ve ticaret uğruna fil avı geçekleştirmiş ve birçok fil avcılar tarafından öldürülmüş olması ve bu olaya bağlı olarak ülkenin adının Fransızca Fildişi Sahili anlamına gelen Cote D’ivore olarak belirlenmiş olduğunu görüyoruz.
Fildişi Sahili, 22 milyon nüfusa sahiptir. Nüfusun 0-14 yaş arası %38, 15-24 yaş %21, 25-54 yaş %35’i oluşturur. Nüfusun yarısı kırsalda yaşamaktadır. Etnik gruplara bakarsak %42 Akanlar, %17 Voltalılar ve Gurlar, %16 Kuzey Manlılar, %11 Krous ve %10 Güney Manlılardan oluşur. Ayrıca oldukça fazla Lübnanlı ve Fransızlarla da karşılaşıyorsunuz.
Avrupalılar tarafından işgal edilmeden önce Fildişi Sahili, Kong İmporatorluğu, Gyaaaman ve Baoule gibi önemli devletlere ev sahipliği yapmıştır. Fildişi Sahilleri, 1893 ‘de bir Fransız kolonisi haline geldiğinde denizin de etkisi ile toplulukta değişiklik yaşanmıştır.
Togo, Benin, Gine Bissau, Mali ve Senegalle aynı para birimi olan Batı Afrika Frengini kullanırlar.
Fildişi Sahilleri üç mevsim vardır; Kasım ayından Mart ayına kadar ılık ve kuru, Mart ayından Mayıs Ayına kadar sıcak ve kurak, Haziran’dan Ekim’e kadarda sıcak ve yağışlı olarak geçer.
Resmi dil Fransızcadır. Abidjan, dünyanın herhangi bir yerindeki üçüncü büyük Fransızca konuşan nüfusa sahip şehirdir. Ayrıca yaklaşık 4,7 milyon insanın yaşadığı Afrika’nın dördüncü en kalabalık şehridir. Boule, Dioula, Dan, Anyin ve Cebaara Senufo dilleri de konuşulmaktadır.
Fildişi Sahili 60’dan fazla etnik gruba ev sahipliği yapıyor ve nispeten çok huzurlu bir ülkedir.
Ülkede Müslümanlar ve Hristiyanlar nerdeyse aynı oranda %30’ar gibidir.
Ortalama ömrün 60’ın altında ülkelerden oluşan tek kıta Afrika’dır ve bu altmış yaş ortalaması altındaki 21 Afrika ülkesinden beşincisi 53,3 yıl ile Fildişidir. En düşük oran 50,1 ile Sierra Leone’dir.
Futbol bu ülkede oldukça popüler bir spordur.
Yamoussouro bu ülkenin başkentidir. Bununla birlikte ülkenin en eski sermayesi olan Abidjan da büyük kentidir.
Afrika’nın her yerine olduğu gibi köylerde geleneksek ruh yaşıyor. Aslında, her köyün bir şefi var. Ziyaretçiler köye girmek için köy şefi tarafından davet edilmesi gerekiyor. Köylerde yemekleri elle yiyorlar.

Birebir diyaloglarda teşekkür etmeyi, özellikle “Bonjour “ demeyi ihmal etmemeniz gerekir. Birini bir yemeğe davet ediyorsanız yemeği siz ödemelisiniz. Davet etmeden yemeye başlamamalısnız. Fransız görgü kuralları kültüre çok iyi adapte olmuştur.
Fildişi mutfağı komşu bölge ülkelerine çok benzerlik gösteriyor. Maquis dedikleri küçük açık hava restoranlar oldukça sık karşılaşırsınız. Rendelenmiş kasava popülerdir. Aloco, palm yağında soğan, biber ve buğday ile pişirilen ve ızgara balıkla yenilen başka bir popüler yemektir. Bangui adındaki palmiye şarabını da unutmamak lazım.
Baoule, Dan ve Senoulo halklarının hepsi ahşap oymacılığıyla ilgilenir. Batı Afrika’nın en çeşitli maske üreten kültürleri bu bölgede toplanmıştır. Maskeler değişik simgeler içerir. Maskenin sahipliği bazı güçlü kişiler ve aileler ile sınırlıdır. Her maskenin bir ruha veya yaşam gücüne sahip olması nedeniyle başkalarını tören maskeleri giymesi tehlikelidir ve bir kişinin yüzü maskenin iç kısmıyla temasa girdiğinde o kişinin maskenin temsil ettiği varlık haline dönüştüğüne inanılır.
Ülke nüfusunun %70’inden fazlası tarım ve küçük bir kesimi turizm ile uğraşmaktadır.
Fildişi Dünyanın en iyi kakao üreten ülkelerini arasında yer alır. Son zamanlarda hurma yağı ve muzlardan da önemli gelir elde etmektedir.
Tatilcilere altın kumsalları, Fransız sömürge mirasını ve geleneksel Senufo kültürel deneyimlerini sunan Fildişi Sahilleri Turizm’de rakamsal olarak artış gösterse de geçtiğimiz senelerdeki terör eylemleri oldukça ters yönde etki yaratmıştır.
Boloye Dansı veya diğer adı ile panter dansı, Fildişi Sahili’nin kuzeyinde bulunan Senoufo halkının geleneksel dansıdır. Eskiden cenaze törenlerinde gerçekleştirilen Boloye bugün bir sevinç dansı haline gelmiştir. Ancak kutsal niteliğini korumaktadır. Korha’ya 7 kilometre uzaklıktaki Lataha Elders köyü halkına göre de aslen çocuk dansıdır. Daha sonra yetişkinler onu geliştirerek bu dansa kutsal bir nitelik kazandırmışlardır. İsteyen herkes Boloye müzik aletlerini çalamaz. Sadece topluluk içinden izin verilenler bu müzik aletlerini çalabilir. Ayrıca dans giysilerini ve panter ceketini giymek için bir ritüel vardır.
Comoe Milli Parkı, Fildişi Sahili’nin en büyüğü ve Batı Afrika’nın en büyüklerinden biridir. Kuzeyde Tehini ve Doropo, kuzey doğudaki Bouna, güneyse Nasci, güney batıda Dabakala, batıda ve kuzeybatıda Kong’u kapsar. Orman galerisi arasında zaman zaman savanlar, zaman zaman yükselen kaya parçacıkları ve Somoe nehri ile sıra dışı bir coğrafya oluşturur. Nehir yaşam alanı çevresinde Mona maymunları, pangolinler ve leoparlar ve aslanlar görülebilir.
Ülkenin batısında, Abidjan’ın yaklaşık 450 km kuzey batısında yer alan bu bölge yeşil tepelerin ötesinde hayran kalacağınız muhteşem manzaralara sahiptir. “Man” kasabası bölgeyi keşfetmek için iyi bir başlangıç noktasıdır. 5 km. uzaklıktaki şelale, 15 km. uzaklıktaki Liberya ve Gine’yi görebileceğiniz ülkenin en yüksek dağı Tonkoui dağı, bölgenin koruyucu meleği İnsan Dişi, Biankouma Gouesso, Sipitou ve Danane köyleri gelir sırasıyla. Kakao Bahçelerinin en yoğun olduğu yerdir.
Nawa Şelalesi, Abidjan’a yaklaşık 480 km. uzaklıkta bulunan Taik Milli Parkında bulunur ve müthiş bir bitki örtüsüne sahiptir. Bölgede buffolalar ve filler bulunur. Bölgenin ana kenti Soubre’ye birkaç km yakınında olan bu bölgede Bakue halkı yaşar ve bölgeyi manevi bir bölge olarak görürler.
Yamoussoukro Bazilikası, Morofe, Riviera ve Petit Bouake bölgelerinin kesişiminde gökyüzü ile Afrika arasında Tanrı ile bağ kurduklarına inandıkları 130 hektar araziye kurulmuş Afrikanın en büyük bazilikasıdır ve Dünyanın en büyük Hristiyan kilisesidir.

Tai Milli Parkı, engin rezervleri ile Batı Afrika’nın Senegal’e kadar yaşam alanı olan Gine Yağmur ormanlarının en büyük korunan alanlarından biridir. Vahşi arazide devasa nehir vadileri nesli tükenmekte olan birçok hayvana ev sahipliği yapmaktadır. Sallanan zeytin kolobüsü maymunları ve şempanzeler gibi …
Abengourou, Fildişi Sahili’nin doğusundaki ilginç bir uğrak yerdir. Akan halklarının atalarının şehirlerinden bir olan kentin evleri, sokakları ve canlı küçük yerel pazarlarının yanında bölgenin en önemli özelliği kakao tarlaları ve plantasyon sahalarına giriş noktalarından biri üzerinde olmasıdır.
Fildişi Sahili, zengin doğal kaynakları ve jeostratejik konumu ile Batı Afrika’da öne çıkan ülkelerden biri olmaya başlamıştır.
Fildişi Sahili tarıma dayalı ekonomiye sahiptir. Ülkenin yüzde sekizi ekilebilir arazidir. Tarım ürünlerinin ihracatından elde edilen gelirler ülke ekonomisinin gelirlerinin %70'ini oluşturmaktadır. Tarım ürünleri, kakao, kahve, pamuk, kauçuk, kereste ve tropik meyvelerdir. Fildişi Sahili, dünya kakao üretiminin %42’sini gerçekleştirmektedir. Tarım dışında hayvancılık ve balıkçılık (konserve balık) da ihracatta önemli yer tutmaktadır.
Fildişi Sahili geniş ormana sahip olması nedeniyle büyük bir kereste endüstrisine sahiptir. Ülkenin kereste ihracatı Brezilya’nın ihracatı ile benzerlik göstermektedir. Son yıllarda ormansızlaştırmanın hızlı oranı konusunda çok endişe kaynağı olmuştur. Bölgenin tamamen tek el değmeden kalan ormanı Tai Milli Parkıdır.
Ülke, maden kaynakları bakımından da zengindir. Petrol ürünleri ve ham petrol en önemli ikinci ihraç kalemidir. Toplam ihracatın yaklaşık %20’sini oluşturmaktadır. Ülkede petrol yataklarının işletilmesine 1980 yılında başlanmıştır. Petrol rezervlerinin 100 milyon varil olduğu tahmin edilmektedir. Doğal gaz üretimi 1.750 milyon metreküpü bulmakta olup, tamamı ülke içinde tüketilmektedir. Altın üretimi yılda ortalama 1,5 tonu bulmaktadır. Ayrıca, demir, nikel, manganez, boksit, bakır, uranyum gibi çeşitli maden kaynaklarına sahiptir.
Fildişi Sahili’nin sanayisi iç savaş ve seçim sonrası krizden ciddi bir biçimde etkilenmiştir. Telekomünikasyon, makine, elektrik, tekstil, hazır giyim gibi sanayi alt sektörlerinde üretimde düşüş yaşanmıştır. Ancak iç savaşın sona ermesinin ardından toparlanma sürecine giren sanayi üretimi, kriz öncesi seviyelerin de üzerine çıkmıştır. Şu anda Sanayi sektörü GSYİH’ın % 20’sini sağlamaktadır. Tarım ve orman ürünleri sanayisi, petrol rafineri ürünleri, inşaat malzemeleri, gübre, tekstil, otobüs ve kamyon montajı sektörlerini kapsamaktadır. Hizmetler sektörü GSYİH’ın % 50’sini sağlamaktadır.
Fildişi Sahili’nde iki büyük liman, 7 bin kilometresi asfaltlanmış 68 bin km. yol ağı mevcuttur. Abidjan limanı, Sahra Altı Afrika’nın ikinci büyük limanıdır.
Fildişi Sahili aynı zamanda Batı Afrika Bölgesinde en fazla gelişmiş telekomünikasyon altyapısına sahip ülkedir. Ülkede aktif faaliyet veren 5 adet mobil telefon şirketi olup, yaklaşık 15 milyon abone vardır. Fildişi Sahili 8 Batı Afrika ülkesinin oluşturduğu Batı Afrika Ekonomik ve Parasal Birliği’nin (ECOWAS) üyesidir ve bölge ekonomisinin %40’ını teşkil etmektedir.

Fildişi Sahili yabancı yatırımı desteklemektedir. Yabancı yatırım üzerinde belirli bir sınırlama yoktur. Ayrıca, yabancı ile yerli yatırımcıya farklı davranış bulunmamaktadır. Hükümet tarafından Abidjan dışına ve kırsal kesime yapılan yatırımlar yatırım kanunu ile desteklenmektedir. Fildişi Sahili’nde yeni yatırımcılara sağlanan teşvikler Yatırım, Petrol ve Madencilik Yasalarında yer almaktadır. Fildişi Sahili’nin ihracatındaki başlıca ürünler: kakao, kauçuk, kereste, kahve çekirdeği ve ürünleri, pamuk, konserve balık, palm yağı, tekstil ve çimentodur.
Fildişi Sahili, Kaju Fıstığı üretiminde de hızla yol almaktadır. Özellikle ülkenin orta ve kuzey bölgelerindeki çiftçiler pamuktan daha fazla para kazandıkları için kajuyu yıl boyunca güvenebilecekleri tek nakit ürün olarak görmeye başlamış durumdalar.
Uzun yıllar süren politik karışıklıklar ve iç çatışması sonrasında, Fildişi Sahilleri’nde ticaret hızlı bir şekilde tekrar geri dönmektedir.
Uluslar arası Para Fonu verilerine göre, bu müreffeh Batı Afrika ülkesi 2016 yılında Afrika’nın en hızlı büyüyen ekonomisidir. Ülkenin olağan üstü %8,5 ‘lik büyüme hızı, yalnızca yüzde 3 büyüme oranına sahip sahra altı Afrika’nın geri kalanına çok benziyor. Fakat her Fildişili bundan pay alamıyor. Ekonomi ön plana çıkarken, Dünya Bankası, birçok vatandaşın geride kaldığını ve neredeyse yarısının hala yoksulluk yaşadığını tahmin ediyor. Bütün bu gerçeklere rağmen, IMF 2017-2020 yılları arasında ülkenin GSYİH’nin yüzde 7,4 oranında artacağını öngörüyor.

On yıllık bir yokluğun ardından Afrika Kalkınma Bankası 2014’te merkezini Tunus’dan Abidjan’a geri döndürdü. Son yıllarda, Afrika Kalkınma Bankası ülkedeki en büyük özel altyapı projelerinden biri olan Henry Konan Bedie Köprüsüne katkıda bulunmuştur. HKB Köprüsü Ebrie Lagünü boyunca uzanır ve kuzeyde Abidjan’ın varlıklı yerleşim bölgesini güneydeki ticaret ve sanayi bölgeleri ile birleştirir.
Köprü, Abidjan’daki yaşam kalitesini büyük ölçüde geliştirdi ve sürücünün toplam yolculuk süresini yarım saat düşürdü. Otoyol inşaatı 3 yıl sürdü ve 200 milyon dolara mal oldu. Afrika Kalkınma Bankası tamamlanmasına 65 milyon dolar katkıda bulundu.
Ülkedeki daha önemli yatırımlara, hızla ilerleyen enerji sektöründe görülebilir. Bağımsız elektrik üreticisi Ciprel, son 20 yılda artan talebi karşılamak için 560 milyon dolar yatırım yaptı. Ciprel’in ana şirketi Eranove’un son beş yıldır talebi her yıl yüzde 10 oranında artmıştır.
Fildişi Sahilleri termik enerji, hidroelektrik hem de gaz üreten doğal kaynaklardan mahrum kalmaktadır. Elektrik şebekesine bağlı nüfus %40’dır.
Her ne kadar şahit olmasam da kakao çiftliklerinde çocuk kölelerin çalıştırıldığı yıllarca gündemde olan Afrika’nın mücevheri bu küçük ülke de artık hızla gelişiyor. Bir Fildişi Atasözünün dediği gibi, “Yabancının gözleri büyük ama hiçbir şey göremiyor.” Bu Afrika ülkesinden bir pay almak istiyorsanız ona dikkatli bakmalısınız.
Eylül 2017