Afrika'nın Safari Ülkesi Tanzanya
Tanzanya genelde pazar araştırma seyahatlerimde Kenya’dan sonraki durağım olur. Öncelikle ülkede 2 günlük bir işim varsa 4 gün ayırırım. Burada zaman biraz yavaş akar. Kapıda vize uygulaması vardır.


Safari kelimesinin kökeni Tanzanya’dan çıkmıştır. Safari Arapça Sefer kelimesinden türemiştir ve ilk kez Tanzanya için kullanılmıştır. Tanzanya Afrika’nın üç büyük gölü olan Victorya Gölü, Tanganyika Gölü ve Malavi Gölü ile çevrilidir. Kuzeyde Kenya, Uganda, kuzeybatıda Ruanda ve Burundi, batıda Kongo, güneybatıda Zambiya, güneyde Malavi ve Mozambik, doğuda Hint Okyanusu ile çevrilidir. Zanzibar Tanganika’nn kuzey kıyısından 40 km uzaklıktaki Zanzibar ve Pemba adalarından meydana gelmiştir. Zanzibar adası ağırlıklı olarak Müslümanların yaşadığı bir adadır ve ülkeye girişte kapıda vize uygulaması şeklinde pasaporta kaşe vurulmaktadır. Hatta adaya 2 saatlik bir feribot seyahati sonrası vardığımda pasaport istediklerinde, Zanzibar ülke mi demiştim. Aslında bu adanın bağımsızlık ve özerlik yolundaki hareketlerinden sadece bir tanesidir.
1964’de Tanganika ve Zanzibar adlı iki bağımsız devletin birleşmesinden meydana gelmiştir. Başkenti Dar-es-Salaam’dır. Tanzanya adı da bu iki devletin adının kısaltmalarının birleşmesi şeklinde olmuştur. Tanganyika, vahşi doğada yelken demek, belki Tanganyika gölü ile bağdaştırılmış. Zanzibar ise Zengi (siyah) ve bar (kıyı) kelimelerinden türemiş, yani siyahların sahili gibi bir anlamdan geliyor.
Nüfusu 55 milyonu bulan Tanzanya’da halkın %30’u şehirlerde yaşar. Nüfusun çoğu Bantu etnik kökenlidir. Ayrıca ülkede Arap, Hintli, Pakistanlı ve Avrupalı vardır. Resmi dil İngilizce ve Swahili’dir. İngilizce’leri oldukça bozuktur. Okuryazarlık oranı %80 civarıdır. Nüfusun %55’i 24 yaş altıdır. Nüfusun %60’ı Hristiyan, %35 ‘i müslümandır.
GSYİH. 3100 USD’dir. Tarım arazisi %45’dir.
Savan çayırlarının geniş yelpazeleri Tanzanya’yı süsleyerek ve inanılmaz bir biyoçeşitlilik sağlar. Ülkenin vahşi doğal hayatı sayesinde ülkenin gerçek güzelliği parlar.
Doğu kıyılarının ötesinde muhteşem bir ada olan Zanzibar, birçok fikir ve kültür şehri olarak tarihe geçiş sağlamıştır.
Tanzanya 130 kabileden oluşur ve her biri kendince önemlidir. Her biri eşsiz maskeleri, el dokuması sepetleri, batikleri, şiirleri, abanoz ve gül ağacı oyma eşyaları ile kültürel ayırt edilir. Bu kadar etnik karışıma rağmen Tanzanya hiç iç savaş yaşamamıştır. Bu toplumun birbirinle ve yabancılarla ne kadar uyumlu olduğunu da gösterir. Neşeli insanlardır.
Tanzanya’da göller bile heykeltıraştır. Son derece alkali bir suya sahip Natron Gölü kuşların ve hayvanların korkunç taş heykellere dönüştüğü dünyada benzeri olmayan bir bölgedir.
Tanzanya’da bulunan Mpingo ağaçları dünyadaki en pahalı kerestedir. Zarif mobilyalar vekaliteli müzik aletleri yapımında kullanılır. Aslında Mpingo ağaçları, Afrika’nın müzik ağacı olarak bilinir.
Topraklarında 4 milyondan fazla vahşi hayvanın bulunduğu Tanzanya, dünyadaki kilometre başına en fazla hayvan konsantrasyonuna sahiptir. Vahşi hayattan bahsediyorken, ülkenin %30’u Milli Park, 12 Park, 13 Doğal Rezerv, ve 38 Koruma Sahasına sahiptir.
Tanzanya’nın ulusal yemeği Ugali’dir. Mısır, darı veya sorgum unundan yapılan bir püredir.
Tanzanya’da görülecek yerleri belirtmek istersek, Tanzanya Afrika'nın en ünlü ulusal parklarının bazılarına ev sahipliği yapmaktadır ve akla Serengeti'nin üzerinde yükselen görkemli Mount Kilimanjaro gelmektedir. Havaalanlarında göreceğiniz turist kalabalığının çoğunlukla, Dar es Salaam'dan geçerek safariler katılmaya ve çeşitli yaban hayatı izlemeye gelenlerin oluşturduğunu göreceksiniz. Zanzibar’ın güzel plajları, Pemba ve Mafia adalarının doğal güzellikleri, mercan bahçeleri, renkli balıklar ve berrak sular her yıl binlerce turist ağırlar.
Tanzanya'da en çok ilgi gören yerlerden biri olan Mount Kilimanjaro’dur. Ulusal Park, Afrika'nın en yüksek doruk noktasına ev sahipliği yapıyor. Kuzey Tanzanya'daki diğer parkların aksine, bu parka vahşi yaşam için değil, bu ihtişamlı karla kaplı dağın ve çoğu için zirveye çıkma şansı için ziyaret yeridir. Kilimanjaro Dağı herhangi bir zamanda tırmanılabilir, ancak en iyi dönem Haziran ayı sonundan Ekim ayına kadar olan kuru sezon dönemdir. Dünya Mirası Listesi olan Kilimanjaro, Rift Vadisi boyunca volkanik hareketle 1 milyon yıl önce oluşmuştur. Üç nokta olan - Shira, Kibo ve Mawenzi yaklaşık 750.000 yıl önce meydana gelmiştir. En yüksek nokta, dünyanın Yedi Zirvesi'nden biri olan Kibo'daki Uhuru Zirvesi'dir. Dağ, eteğindeki tarım arazilerinden, yağmur ormanlarına devamındaki dağlık araziye, tepelerine doğru da çıplak kayalık yapısıyla yükselir. Yağmur ormanlarının eteklerinde manda, leopar, maymun, fil gibi vahşi hayvanlar bulunur. Dağlık bölgesi, kuş gözlemcileri için dünyaca popüler bir yerdir.
Serengeti Milli Parkı binlerce, hatta milyonlarca hayvanın taze otlaklar arayan geniş ağaçsız bir ovadır. Tanzanya'nın en büyük milli parkı olan Serengeti, her yıl binlerce turisti cezbetmektedir. Yaban hayatı izleme için en iyi aylar Aralık ile Haziran ayları arasındadır. Islak mevsim, Mart ayından mayıs ayına, en sıcak dönem ise Haziran'dan Ekim ayına kadardır. Milyonlarca zebra yıllık göçü Mayıs ayında veya Haziran başında gerçekleşir. Bu göç, en etkileyici doğal olaylardan birisidir ve birçok turist için birincil tercihtir. Serengeti Milli Parkı'nda, antilopların büyük çoğunluğunun yanı sıra aslan, leopar, çita, sırtlan, kurt tazı, av köpekleri ve çakal da bulunur. Serengeti'de yaklaşık 500 kuş türü kaydedilmiştir. Bunların çoğu bataklık alana çekilmektedir. 'Serengeti' Masai dilinde 'genişletilmiş yer' anlamına gelir.
Zanzibar, Zanzibar ve Pemba adalarından oluşur. Zanzibar Adası, Unguja olarak da bilinir, güzel plajlarıyla ünlü büyük bir tatil beldesidir. Bu adada, bulunduğunuz tarafına bağlı olarak değişen sörf de yapabileceğiniz dünyanın en iyi plajlarından bazıları vardır. Ziyaretçiler, geleneksel teknelerle birlikte yumuşak beyaz kum ve açık sığ sulara gidebilir. Stone Town Zanzibar'ın kalbinde yer almaktadır ve eski Arap şehir evlerine, dar sokaklara ve yoğun bir limana sahiptir.
Serengeti ve Manyara Gölü arasında bulunan Ngorongoro Koruma Bölgesi, ünlü volkanik Ngorongoro Krateri ve Tanzanya'nın en popüler yaban hayatı izleme alanlarından birinin ev sahipliği yapmaktadır. Bu büyük volkanik kraterin, göç etmekten olan her hayvanı bu bölgeye çeken devamlı bir su kaynağı vardır. Ziyaretçiler buraya büyük oranda kuş gözlemciliğini yapmak için gelirler ancak koruma alanındaki en büyük ilgi Olduvai Gorge'dur . Bu önemli arkeolojik alan eski insanlık hakkında eleştirel bilgi veren eski kafatası ve kemik parçaları ile ilgi odağı olmuştur. Ngorongoro Krater, dünyadaki yaklaşık üç milyon yıllık yaşı ile en eski kalderadır. Ngorongoro dünyanın en geniş volkanik krateridir. Kraterin çapı 19 km, derinliği 600 metredir. Ngorongoro yanardağ patlamadan ve çökmeden önce dünyanın en uzun dağlarından biriydi. Krater bölgesi yakınlarında aslanlar, filler, gergedanlar, ceylanlar ve manda gibi binlerce vahşi hayvan görülebilir ancak zebralar, Ngorongoro hayvanlarının yarısından fazlasını oluşturuyor. Özellikle sığlıklara flamingo sürüsü çeken Migadi Gölü çevresi kuş gözlemciliği için mükemmel bir bölgedir.
Olduvai Gorge, yüzlerce fosilin ve ilk insanlığın kalıntılarının ortaya çıkarıldığı bir dizi fay hattı üzerinde bulunan bir arkeolojik bölgedir. 1911'in başlarında bir Alman profesör Olduvai Gorge'da kelebek ararken bazı fosil kemikleri bulmuş. Daha sonraki bir seferde Leakeys kafatası parçaları, ve yaklaşık 2 milyon yıllık olduğu tespit edilen kemikler toplar. Olduvai Gorge'da 1 ila 1,5 milyon yıl önce araç ve av silahları keşfedildiği tespit edilmiş. Bir başka heyecan verici bulgu, Olduvai yakınlarındaki Laetoli'deki bir adamın, kadının ve çocuğun ünlü ayak izleri. Bu ve diğer keşifler 2 milyon yıl öncesinde en az üç insanın bu bölgede bulunduğuna dair kanıtlar sağlıyor.
Manyara Gölü Milli Parkı, ormanlardan, otlaklardan ve bataklıklardan oluşur. Parkın üçte ikisi su ile kaplıdır ve Manyara Gölü, yılın belirli zamanlarında binlerce flamingo'ya ev sahipliği yapmaktadır. Manyara Gölü'nün en göze çarpan özelliği, filler, ağaçlara tırmanan aslanları ve suaygırlarıdır. Bu parkta ayrıca dünyanın en büyük babun popülasyonuna ev sahipliği yapmaktadır. Manyara Gölü Milli Parkı'nda kano (su seviyesi yeterince yüksek olduğunda), dağ bisikleti turları ve kuş gözlemciliği en popüler aktivitelerdir.
Mafya Adası Deniz Parkı denizaltı dünyasına açılan dünyaca bilinen popüler bir bölgedir. Dalış için en iyi aylar Ekim - Mart aylarıdır, ancak Mafya Adası'ndaki en iyi hava Mayıs ile Ekim arasıdır. Mart ve Nisan ayları şiddetli yağmur alan aylarıdır. Mafya Adası Deniz Parkı, mükemmel mercan bahçelerine, bol miktarda balık çeşidine ve rahat bir dalış atmosferine sahiptir. Bölgede sayısız kuş ve 400'den fazla balık türünün görülebilmektedir. Mafya Adası, yeşil kaplumbağa için geleneksel bir yetiştirme bölgesi olup maalesef yok olma durumuyla da karşı karşıyadır. Mafya, özellikle ton balığı, marlin, yelkenbalığı ve diğer büyük derin deniz balıkçılığı için de tercih edilen bir yerdir.
Tarangire Ulusal Parkı, 1970 yılında kurulmuştur. En iyi ziyaret zamanı nehir boyunca hayvanların toplandığı Temmuz'dan Eylül'e kadar olan kuru sezondur. Kurak mevsimde Tarangire Ulusal Parkı, göç eden vahşi hayatın en yoğun olduğu bölgedir. Zebra, manda, impala, ceylan, bölgede en çok görülen hayvanlardır. Tarangire Ulusal Parkı'nın en dikkat çekici özelliklerinden biri baobab ağaçlarıdır.Aynı zamanda 300'den fazla türe sahip bölge kuş gözlemciliği için mükemmeldir. Bu türler arasında şahinler, akbabalar, balıkçıllar, leylekler bulunur.
Pemba Adası, Zanzibar takımadalarının en kuzeydeki adasıdır. Pemba'nın etrafında birçok ufak ıssız ada bulunur ve Hint Okyanusunda en iyi tüplü dalış merkezlerinden biridir. Yemyeşil mercan bahçeleri, renkli süngerler ile dolu su altı cenneti deniz tutkunları için paha biçilemez. Pemba'nın en kalabalık şehri Chake Chake, tüplü dalgıçlar için popüler bir merkezdir. Pemba, Zanzibar'dan daha az ziyaret edildiğinden daha rahat bir atmosferi var. Aralık-Şubat arası ziyaretçiler geleneksel boğa güreşlerini izleyebilir. Ayrıca son yıllarda adanın derin vadileri ve 1000 metrelik tepeleri dağ bisikletçileri ile popüler hale gelmektedir. Pemba, alternatif tıp ve juju gelenekleri ile de ünlüdür. Vuhnu ve geleneksel tıbbı şifacılardan öğrenmek veya bir tedavi aramak için insanlar Doğu Afrika'dan buralara gelir. Ayrıca Yunusla doğum yapmak için de dünyada sayılı noktalardan da biridir.
Stone Town, Zanzibar'ın kültürel kalbidir. Dar sokakları çevreleyen eski Arap evleri şehre benzersiz bir cazibe katar. Stone Town'daki evlerin çoğu, Zanzibar’ın, Hint Okyanusunda bulunan en önemli Swahili ticaret kasabalarından biri olduğu zaman 19ncu yüzyılda inşa edilmiştir. En dikkat çekici olan evlerin oyulmuş ahşap kapılarıdır. Pirinç saplamalar, kapıları fillerden korumak için kullanılmış ve Hindistan’dan gelen bir kültür. Aynı zamanda evin zenginliğini de sergiliyor. Hintli kapılar genellikle daha küçük bölümlere ayrılmıştır ve küçük panjurlara sahiptir. Hintli bir başka tür kapılar Hint saraylarında olduğu gibi ağır pirinç saplamalarla kemerli üst çerçeveye sahiptir. Arap kapıları genellikle dikdörtgen olup karmaşık bir şekilde süslenmiş çerçevelere sahiptir. Aynı zamanda kurandan alıntılarla Arapça yazıtlarla süslüdür. Svahili kapıları mütevazi ahşap kapılardır. Ayrıca kapılar içerdikleri sembolizmle de ev sahibinin hakkında bilgi verir. Dünyanın en eski Swahili şehri olarak Stone Town'daki tarihi binaların bazıları artık ziyaret edebilecek müzelerdir. Kasaba, ayrıca tarihi bakımdan ilginç birkaç eski kilise de vardır. Creek Yolu'ndaki bir yürüyüş, ziyaretçileri orijinal Stone Town bölgesine ve Orta Darajani Pazarı, Beit el-Amani, Belediye Sarayı ve Anglikan Katedrali'ne götürür. Diğer önemli yerlerden bazıları arasında, Forodhani Bahçeleri, oyma ahşap balkonlarıyla eski Dispensary, Beit el-Sahel olarak bilinen sultanların eski evi ya da Halk Sarayı, Hamamni Pers Banyoları, 1888 yılında inşa edilmiş ve Stone Town’un en eski yapısı olan Old Fort vardır.
Selous, Afrika'nın en büyük game rezervdir. 1922'de kurulmuş olup Tanzanya'nın toplam alanının % 5'ini kapsar. Güney bölgesi, gelişmemiş, ağır ormanlık ve dik kayalıklardan oluşan bir yasak bölgedir. Selous Game Rezervinin güney bölgesi geniş açık otlak alanları, ormanlık alanlar, nehirler, tepeler ve düzlüklere sahiptir. Ziyaret etmek için en uygun zaman Temmuz'dan Ekim'e kadardır. Rufiji Nehri, Selous Game Reserve'i ikiye böler. Nehir, su bazlı çeşitli yaban hayatı izleme fırsatı sağlayan rezervin önemli bir aracıdır. Bölgede fil, suaygırları ve gergedanların yanı sıra manda, antilop, zürafa, aslan, leopar ve çita da dahil olmak üzere geniş bir yelpazede hayvan bulunabilir. Selous'daki 350'den fazla kayıtlı kuş türü bulunur.
Arusha Ulusal Parkı, Meru Dağı ormanı, güneydoğu kesiminde Ngurdoto Krateri ve yedi krater gölü serisi ve Momela Gölü'nden oluşan çeşitli habitatlara sahiptir. Siyah-beyaz Colobus maymunları, ormanlık alanda kolaylıkla bulunurken, kraterin bataklık bölgesinde manda, zebra ve saman gibi sürüler bulunur. Momela Göllleri çok sayıda göçmen su kuşuna ev sahipliği yapar. İnsanlar buraya yaban hayatı görmek için ve Meru Dağı'na tırmanmak için geliyorlar. Meru Dağı, Afrika'nın en güzel yanardağlarından biridir ve Tanzanya'nın en yüksek ikinci dağıdır.
Ruha Ulusal Parkı, Tanzanya'da ulaşımın en az olduğu parktır ve dolayısıyla manzarası da dokunulmaz kalır. Kuş Gözlemcileri, bu bölgede Kuzey Tanzanya'da bulunmayan 400'den fazla kuş türünün tadını çıkarabilir ve Ruaha nehrinin, görkemli kanyonları ve ihtişamlı ağaçları özellikle fotoğrafçılar için inanılmaz görüntüler sunar. Tanzanya'nın en büyük ikinci parkı olan Ruaha, büyük oranda buffalo, fil ve ceylan sürülerine sahiptir. Aynı zamanda Tanzanya'nın en yoğun fil bölgesidir. Büyük Ruaha Nehri, ayrıca, Kidatu'daki bir hidroelektrik barajıyla, Tanzanya'ya elektriğin çoğunu da sağlamaktadır.
Katavi Milli Parkı bozulmamış bir vaha sunan uzak bir bölgede bulunmaktadır. Katavi'de en önemli özellik, Katuma Nehri ve birkaç mevsimsel göl tarafından bölünmüş coğrafyasıdır. Göller, suaygırlarının, timsahların ve kuşların 400'den fazla türüne ev sahipliği yapmaktadır. Katavi'deki en ilginç görüntülerden biri, kuru sezonun sonunda 200’den fazla su aygırının bir havuza sıkışmaya çalıştığı zamandır. Kurak mevsim, Katavi Milli Parkı'nı hayata geçirdiğinde, impala sürüleri, aslanlar, zebralar ve zürafalar bölgede görülebilir. 4 binden fazla fil ve vahşi hayvan sel suları geri çekildiğinde parkta buluşur.
Gombe Nehri Milli Parkı öncelikle şempanze görmek isteyen ziyaretçilerin tercihidir. Bu park, Tanzanya'daki en küçük ulusal parktır ve Jane Goodall'ın çalışmaları ile ünlüdür. Bu İngiliz araştırmacı, vahşi şempanzeleri araştırmak için 1960'da bu bölgeye gelmiş ve çalışmaları dünyadaki türlerinin en uzun süren davranış araştırması programı haline gelmiştir. Rehberli yürüyüşler vahşi ortamdaki şempanzeleri gözlemlemek için idealdir. Birçok primat ve memelinin parkta yaşıyor olması. Güneş kuşu, taçlı kartal, palmiye akbabası da dahil olmak üzere tropikal ormanda 200'den fazla kuş türü kaydedilmiştir. Vadi içindeki bir şelale için ormana doğru bir patika vardır ve burada yüzme imkanınız da olur.
Victoria Gölü, Afrika'nın en büyük tatlı su gölüdür. Kenya, Tanzanya ve Uganda ile çevrelenmiştir. Bu göl, Beyaz Nil'in kaynağıdır ve kıyılarında milyonlarca sakini için bir gelir kaynağıdır. Victoria Gölü'nün Tanzanya kesimi ülkedeki en az ziyaret edilen bölgelerden biridir, ancak Bukoba, Musoma ve Mwanza kasabaları ilgi çekici yerler haline gelmektedir. Mwanza ve Musoma yakınlarında birçok ada vardır; bazıları yaban hayatın gözlem merkezi haline gelmiştir. Bu bölgede kuş gözlemciliği ve balık tutma gezileri popüler gezilerdir. Bölgeden geçiyorsanız ve yeterince zamanınız varsa Victoria Gölü çevresinde tekne gezileri veya yürüyüşlere katılabilirsiniz. Birkaç daha küçük ada içeren Rubondo Adası Milli Parkı, Victoria Gölü'nün güneybatı kıyılarındadır.
Tanzanya’nın coğrafi zenginlikleri saymakla bitiremesek de yoksulluğa batmış durumdadır. Dünyanın en büyük göllerinden üçü ile kuşatılmış olmasına rağmen su kıtlığı kırsal alanlar için bir kabusa dönüşmüştür. 5 yıl önce ülkenin neredeyse üçte birinin içme suyuna erişimi yoktur. 2010 yılı Gıda Açlık Endeksinde, gıda durumu “derinden endişe verici” olarak belirtildi. Nüfusun %40’ı aşırı yoksulluk içinde yaşıyor. Yoksulluğun başlıca nedenlerinden biri kentleşme oranının düşük olmasıdır. Nüfusun %80’inden fazlası kırsal alanlarda yaşamakta olup elektrik, sağlık tesisleri ve eğitim gibi temel olanaklardan yoksundur.
Tanzanya çoğu İngiltere, Amerika tarafından ödenmekte olan devamlı yardımlar almaktadır.
Ancak büyük yolsuzluk skandalları uluslar arası yardımın erimesine neden olmuş ve birçok ülke Tanzanya hükümetine doğrudan yapılan yardımı azaltmıştır.
Toprak genişliği bakımından Doğu Afrika’nın en büyük ülkesi olan Tanzanya’da turizm, tarım ve madencilik ağırlıklı yatırım alanlarıdır. Güney Afrika ve Gana’dan sonra Afrika’nın en büyük üçüncü altın üreticisi olan ve altın, elmas, tanzanit, uranyum ve nikel başta olmak üzere önemli ve ticari olarak kullanılabilir maden yataklarına sahip ülkede kıyı şeridindeki rezervlere ilaveten son yıllarda yeni doğal gaz rezervleri de keşfedilmiştir.
Kahve ve pamuk temel ihracat kaynaklarıdır. Tanzanya’da yılda ortalama 6500 ton kakao ihraç edilmektedir.
Yardım fonlarıyla desteklenen yol ve elektrik santrali başta olmak üzere altyapı inşaatlarından kaynaklanan inşaat sektöründeki büyümeye ilaveten yüksek altın fiyatlarının altın ihracatından kaynaklanan gelirin artırması, hizmet sektörünün ise telekomünikasyon ve ulaştırma sektörlerine dayalı olarak büyümesi beklenmektedir. Bununla birlikte yetersiz enerji ve ulaşım altyapısı ile ağır bürokrasinin sınırlandıracağı ekonomik büyümenin %7 civarında devam edeceği beklenmektedir.
Tanzanya’daki iş gücünün çok büyük kısmı tarım alanında kullanılmaktadır. Daha sonra bunu hizmet ve imalat sektörü takip etmektedir. Tanzanya’da iş gücü artmaktadır fakat yeni iş olanakları oluşmadığından işsizlik problemi devam etmektedir.
Tarım sektörüne bakarsak nüfusun %80’i tarımdan gelir sağlamaktadır. Küçük çiftlik sahipleri tüm tarımsal üretimin %90’ını gerçekleştirirken eski tip tarım yöntemlerini kullanmaktadırlar. Tanzanya tarımsal ürünlerini işlemeden ihraç etmektedir. Bu doğrultuda ürün işleme tesisleri, soğuk zincir, paketleme tesisleri gibi ihtiyaçlar çoktur. Başlıca tarım ürünleri kahve, pamuk, çay, tütün, kaju, mısır, şeker, pirinç, bakliyat ve buğdaydır.
Hayvancılık sektörü ise büyük baş hayvan üzerine kuruludur ve yetersizdir. Küçük baş hayvan ve tavuk işletmeciliği nerdeyse yok gibidir. Tavuk oldukça pahalıdır. Süt tüketimi kişi başına 42 litredir ve yılda örenilen 200litrenin çok altındadır.
Kimya sanayi, tekstil, deri, metal ürünler, gıda ve kağıt ürünler ülkenin başlıca imalat sanayini oluşturur. Kıyı şeridi işletmeler genelde Hintli iş adamlarının elindedir. Tanzanya’daki gıda ve temizlik ürünleri Kenya menşeyli ürünlerden oluşur.
Madencilik sektörü coğrafi olarak kıyı havzasında, rift vadisinde, Rukwa havzasında ve Songo ‘da yayılmıştır.
Tanzanya’da inşaat sektörü son yıllarda hareketlenmiştir. Altyapı projelerinde ve yeni konut inşaatlarında artış olmuştur. Fakat ülkede yabancıların arsa sahibi olması kısıtlanmıştır.
Tanzanya’da fakir bir ülke olmasına rağmen iş imkanları oldukça fazladır. Kişisel kanaatim işçi çalışma performansını birçok Afrika ülkesine nazaran oldukça düşük olduğudur. Bürokrasi de Tanzanya’da oldukça yavaş işliyor. Tanzanyalılar için zaman biraz farklı akıyor. Randevulara geç geldiklerinde oldukça sabırlı olmalısınız. Yatırım yapacaksanız bürokratik engelleri aşmakta zorlanabilirsiniz ve iş planınız beklediğinizden biraz daha uzun vadeye yaymalısınız. Ülkeye ürün satacaksanız Tanzanya’nın uyguladığı ithalat gümrük vergilerini gözden geçirmelisiniz.

Ağustos 2017