Zanzibar'da Çalan Bir Flüt Afrikayla Ticarete Çağırır
Tanzanyalılar biraz yavaş kanlıdırlar, orada uzun süreli bekleyişlere dayanamayıp Dar Es Salaam dan günü birlik Zanzibara’a gitmeye karar verdim.
Orada bindiğim hızlı feribot, gerçekten hayatımda dalgalı okyanusta ilk ve son kez deneyeceğim zorlu bir tecrübeydi . Adaya vardığımda pasaport istediklerinde şaşırmış ve "Zanzibar ülke mi?" demiştim, çünkü bota binerken pasaporttan geçmiyorsunuz. Adaya vardığınız liman ise büyük ve işleyen bir liman.
Adanın geçmişine bakınca Şiraz’dan gelen İranlı göçmenler tarafından kurulmuş . Adanın ismi de "zenciler sahili" anlamına gelen "zangi bar" dan gelmekteymiş. Zanzibar'da turizmin etkisiyle İngilizce hakim dil ama asıl dil arapça karışımlı Swahili. Ülke yüzde 99 müslüman.
Ada tamamen turizm ve baharat üzerine kurulmuş . Baharat aslında ağırlıklı Pemba’da yetiştiriliyor, toprakları çok verimli . Ticaretin yüzde 90’ı ,Tanzanya üzerinde yapılıyor. Adada pek üretim yok. Küçük imalatlar , paketleme ve gıda üzerine işleme tesisleri için potansiyel olduğunu düşünüyorum.
Balıkçılığın hakim olduğu adada soğuk oda tesisleri ve paketleme tesisleri açığı var. Baharat konusunda zengin adada özellikle karanfil dikkat çekici.
Adanın zengin iş adamları genel olarak Tanzanya kökenli , yatırıma açıklar , genel olarak joint-venture tarzı yaklaşımlarla ticarete adım atılabilir.
Genel olarak eğer dalış yapmayacaksanız iki günde adayı gezmeniz mümkün . İlginç fil kapıları ,bir daralan bir genişleyen sokakları , beyaz sakallı yaşlıları, Stone Town , köleliğin izleri adada görülecek yerler. Tanzanya’ya gidildiyse en azından bir gün ayrılmasını tavsiye derim.
"Zanzibar'da çalan bir flüt Afrika'yı dansa çağırır. " Zanzibar Atasözü