Heyecan verici, tarih ve drama dolu, bu büyüleyici ülke için yazılacak o kadar çok şey var ki birkaç satıra sığdırmak çok zor. Eğer seyahatte kaybolmayı seven biriyseniz burada büyük mesafeler arasında beklenmedik sürprizlerle karşılaşmak hoşunuza gidecektir. Bu ülkeye her gidişimde değişimlerle karşılaşırım.Birçok Afrika ülkesi tarihini koloni dönemiyle anarken, Etiyopya tarihini insanlığın doğuşuna bağlar.
Bunda 3 milyon yıl önce yaşamış insan fosili Lucy’nin büyük önemi vardır. Bu fosil dünyanın en büyük fay kırıklarından biri olan büyük Rift vadisinde 1974’de bulunmuştur. Adını da dönemin Beatles’in radyolarda o zamanlarda çalan “Lucy in the Sky with Diamonds” şarkısından almıştır. 2001’de daha eski kalıntılar da bulunmuş. Yeni buluntuları 5 milyon yıldan daha eskiymiş yani modern insanın en eski kalıntılarıdır.
Eski Habeşistan diye bildiğimiz “Etiyopya” adı Yunancadan “aitho” ve “ops” kelimelerinden geliyor. “yanık yüz” anlamında.
Coğrafyasına baktığınızda yüksek platoları, mavi derin krater gölleri, yemyeşil otlakları, karanlık ormanları, üzüm bağları ile göz alıcı görselliği kelimelere aktarmak oldukça zor. Ülkenin kuzey doğusundan başlayan ve merkezden güneydoğusuna doğru genişleyen 6000 kmlik Rift vadisi uzaydan bile gözüktüğü biliniyor. Etiyopya’da kalp şeklindeki Tana gölünden doğan ‘Abay’ diye bilinen kutsal Mavi Nil nehri ülkede yaklaşık 800 km’lik yol alıyor. Müthiş coğrafya Afrika kıtasındaki dağların %70’ini içinde tutarak Afrika’nın çatısı olarak da anılıyor. Danakil bölgesi dünyadaki 116 metre ile deniz seviyesinin altındaki en kuru bölgesidir. Bu bölge dünyadaki lav göllerinden bir tanesi ve aynı zamanda dünyanın en sıcak yeridir.
Addis Ababa, başkent ve anlamı yeni çiçektir. Deniz seviyesinden 2400metre yüksekte ve dünyanın en yüksek dördüncü başkentidir. Sanayi ağırlıklı bu bölge etrafında toplanmıştır.
Etiyopya nüfusu 99,5 milyon civarındadır. Bu nüfusun %55’i 15 ile 64 yaş arasındadır. %15 Etiyopyalı çocuk ailesinden en az bir ebeveyni kaybetmiş. Bu ebeveynlerden neredeyse dörtte biri AIDS’den ölmüş. Dünyadaki en erken ölüm yaşına sahip ve bu ortalama 50 civarıdır. Çocuk evliliği yasaldır. Kızların %49’u 18 yaş altında evleniyor. Dahası 5 kızdan biri 15 yaş altında evleniyor. Özellikle Amhara bölgesinde 15-19 yaş kız çocukların neredeyse yarısı evlidir. Etiyopya’da ebeveynler ve çocuklar aynı soyadını taşımaz. Çoğu çocuk babasının ilk ismini soyadı olarak alır.
Etiyopya’da 80’in üzerinde etnik grup vardır. Oromolar, Amharalar, Tigreler, Sidamolar başlıcaları. En çok %35 ile Oromolar ve daha %30 ile Amharalar geliyor .
Bütün bunların yanında dünyada beşinci en yoksul ülkesidir. Nüfusun üçte ikisi günde 1 $’ın altında yaşıyor.
Afrika‘da sömürge olmayan tek ülkedir. Özgürlükleri için İtalyanları iki kez yenmek zorunda kalmışlar. 1945 yılında Birleşmiş Milletler’e üye olarak ilk bağımsız Afrika ülkesi olmuştur. Gana gibi birçok Afrika ülkesinin bayraklarında yeşil, kırmızı ve sarı renkleri kullanmasının bir sebebi, Avrupa’yı yenen ilk Afrika ülkesi olmasındandır. M.Ö.980’e dayanan en eski toplumlardan biridir. Etiyopyalıların yıllar önce sıtma, hepatit, pnömani ve hatta tenya gibi rahatsızlıkların tedavisinde ilaç olarak yabani otları kullanan en eski toplumlardan biri olduğu söyleniyor. Bilim adamları Batıda kullanılan Aspirin ve Morfin gibi tıp ilaçların geleneksel tıpta kullanılan ilaçlardan takiben bulunduğunu işaret etmektedir.
Takvimlerinde 13 ay vardır. Yani takvim 7-8 yıl geriden gelir. 13. Ay 5 gündür. 6 yılda bir 6 gün olur. Yeni yıllarını ilginç bir tarih olan 11 Eylül’de kutlarlar. Etiyopya’da zaman farklı sayılır. Saat 6(sabah), 12 sayılır. Saat 16(öğleden sonra 4), 10 sayılır. Güneşle başlar gün.
Ulusal dil Amharca’dır. Ülkede 82’nin üzerinde konuşulan dil vardır. 200’den fazla lehçe olduğu söylenmektedir. Etiyopya kültürünün en önemli alanı edebiyattır. Edebiyat Antik Yunanca ve İbranice metinlerden antik dil Ge’ez, modern Amharca ve Tigrigna dillerine çevirilerle zenginleşmiştir. Ge’ez dünyanın en eski dillerinden biridir ve Etiyopya Ortodoks Tewahodo Kilisesinde kullanılmaktadır. Kilisenin kendi kostüm ve gelenekleri vardır. Kilise Yahudilikten etkilenmiştir. Tigrayan tarihi ve kültürü, Aksumite krallığının gelenek ve kültüründen gelmektedir.
Araplar hariç, Etiyopyalılar Afrika’da kendi alfabesi olan tek toplumdur.
Etiyopya üç din içinde çok önemlidir. Ülkenin %35’ü Müslüman geri kalanı da Hristiyan’dır. Hristiyanların çoğunu Ortodoks ve Protestanlar oluşturmaktadır. Etiyopya İslamiyeti din olarak kabul eden ilk ülkedir. Namaza ilk çağrıyı yapan Etiyopyalı Bilal İbn Rabah’dır ve Arabistan dışında yapılan ilk cami Kuzey Etiyopya’da Al Nejashi Camidir. Etiyopya adı İncil’de 40 kere geçer, ayrıca Kuran’da, Homeros’un Odyssey’inde ve birçok tarihi kitapta geçer. Tewahede veya Etiyopya Ortodoks kilisesi dünyadaki en eski Hristiyan kiliselerindendir. Tewahedo Etiyopya’ya Mısır’dan gelmiş. M.S.330 ‘da Etiyopya Havarisi Frumentius, Hristiyanlığı imparatorluğun resmi dini yapmış ve bugünkü Hristiyanlığın temellerini atmış. Garima incili, en eski resimli Hristiyan incilidir ve Etiyopya’dadır. M.S. 494’de keşiş Abba Garima tarafından yazılmış. Efsaneye göre kitap bir gecede yazılmış.
Etiyopya siyah Yahudilerin yani Falashaların evidir(Beta Israil). Bir efsaneye göre bunların İsrail ve Kral Süleyman’ın soyundan kayıp bir kabile olduğudur. 1930’lu yıllarda Jamaikalı bir grup bağımsız bir Afrika ülkesi lideri Haile Selassie’nin Mesih olduğuna inanmış. Jamaika’nın bu Rastafarianizm dinine göre Haile Selassie’nin Tanrının oğlu olduğuna inanılır. Aslında Rastafari imparatorun doğduğu yerdir. Bilinen Rastafaryanlardan biri Bob Marley’dir. Rastafaryanizm Jamaika’da uygulanmasına rağmen asıl doğuş yeri Etiyopya’dır. ‘Lion of Judah’(Yehuda’nın Aslanı) Rastafaryanizm’in ve Haile Selassie’nin sembolü olmuştur. Etiyopya’da bazı manastır ve kutsal yerlerde, eski yasalar gereği kadınların kutsal sınırları geçmesi yasaktır. Bu yasa tüm dişi canlılar, eşek, tavuk, keçi gibi hayvanlar içinde geçerlidir. 1974’e kadar Etiyopya’yı yöneten kralların İncil’in Süleyman’ı ve Maleda (Etiyopyalı Kraliçe Belkıs-Sheba) soyundan olduğu iddia ediliyor. Haile Selassie son Etiyopya imparatorudur. Gelenekçi dinlere bakarsak, Etiyopya’nın Oromo dinine göre Tanrı “Waka” dır ve bu dünyanın en eski tek tanrılı dinidir. Musa’nın ‘on emir’i onlardan aldığı iddaa ediliyor. Başka bir efsaneye göre, İsa’nın çarmağa gerildiği Haç Büyük Konstantin’in annesi Azize Helena’nın tarafından bulunduğuna ve bu kutsal emanetin kalıntısını Etiyopya’nın Hristiyanlarının korunması için verildiğine inanır. Meskel’de Haç’ın gelişi 1600 yıldır kutlanıyor.
Aksum Ahit Sandığı Efsanesi ile ünlüdür. 23 metre yükseklikteki dikilitaş Musa’nın on Emri’nin içeren sandığın en son geldiği yer olarak bilinir. Kapı ve pencereleri ile dünyanın belki de ilk gökdelenidir.
Lalibela ise 12.yy’da yapılmış 11 kilisesi ile ünlüdür. Kiliseler Roha denilen volkanik kırmızı bir kaya üzerine oyulmuştur ve Kudüs’ü simgeler. Aziz George Bieta ve Bieta Medhane en görkemli ve büyüleyici olanlarıdır. Kiliselerde hala ibadet yapılmaktadır.
Etiyopya’da erkekler “gabbi” ve kadınlar “netella” geleneksel giysilerini giyerler. Kadınlar genelde “kemis” denen elbiseler veya netella denen renkli haçlarla süslü giysiler giyerler. Diğer etnik gruplar özellikle ülkenin güney ve batısında farklı kostümler giyerler. Bazı kabileler vücutlarına deri giyerler veya yüzlerini ve vücutlarını değişik figürlerle kaplar. Aşağı Omo Vadisinde, yaralı ciltler cesur savaşçıların simgesel özellikleridir. Oromolarda sığır sayısı güç göstergesidir. Bir çoban 1000 sığıra sahipse taç takma hakkına sahip olur.
İlginç oyunlar dikkatinizi çekebilir. Gebeta, eski bir Etiyopya oyunudur. Tohumlar, bardak sıraları ve tahta kullanarak oynanır. Surma kabilesinde güneybatıda bir spor olarak çubuk oyunu oynanır. Erkeklerin direnç, koordinasyon ve rekabetinin test etmek için kazananların eş potansiyelini yükseltmek için farklı köylerden yarışan erkekler arasında yapılır. Ayrıca Hamer ve Banna erkeklerinde Ukuli Bula, boğalardan atlama töreni de meşhurdur. 15-30 boğayı yan yana dizerek çıplak çocuğun boğaların üstüne basarak geçmeye çalışması şeklinde üç kez tekrarlanan bir yarışmadır. Eğer erkek düşerse kadınlar alay eder.
Cadılar Bayramının Etiyopya’daki adı ‘Buhe’dir. Bu gecede erkekler evlere gidip şarkı söyleyip bir avuç ekmek alırlar. Şehirlerde ekmek yerine para verilir.
Kahvenin ilk kez bir keçi çobanı tarafından Kaffa bölgesinde Kaldi’de keşfedilmiş ve kahve, adını burada almış. Keçiler kapalı meyveleri yedikten sonra dans etmeye başlamış. Bugün Etiyopya Afrika’nın en büyük, dünyanın beşinci kahve üreticisidir. Ülkede kahvenin yapılması ve içilmesi bir ritüeldir. Etiyopya’nın favori içeceği kahve’ye ‘bumma’ diyorlar. Kahve ilk kavruluyor sonra ‘jebena’ dedikleri cezvede pişiriyorlar. Üç kereye kadar servis ediyorlar.
‘Teff’ tahılı Etiyopya’ya mahsus küçük bir tahıldır, dağlık bölgelerde yetişir ve “İnjera” denilen süngerimsi gözlemenin yapımında kullanılır. Geçmişi M.Ö. 1000 ile M.Ö.4000’e dayanan bu tahılın manası ‘kayıp’ belki de çok küçük olduğundan. Ayrıca bebek maması yapımında kullanıyorlar. Geleneksel yemeklere baktığınızda ‘meseb’ denen tepside ‘injera’ üzerinde ‘wat‘ dedikleri sıcak baharatlı güveç ünlüdür. Eğer oruç günü değilse ‘Wat’ tavuk, et, kuzu, sebze, mercimek ve ‘berbere’ denilen acı sosla gelir. Oruç günleri et ve süt ürünleri yerine vejeteryan yemekler yenir. Önce ibrikle bir tas yardımıyla elinizi yıkamak için servis gelir. Sağ elle başlayarak injera koparılır ve bandırılarak yenir. Misafirseniz ilk size yedirilir. Berbere kırmızı acı biber, otlar, baharatlar, kuru soğan, kurutulmuş sarımsak ve tuzdan yapılır. Özel günlerde bal şarabı ‘Tej’ ve ‘Tella’ içiliyor. Bu yemekleri yerken bir de halk danslarını izleme şansınız olursa oldukça ilginç gelecektir.
Etiyopya o kadar çok ilk’e sahip ki, mesela Akebe Bikila, 1960’da Olimpiyat Maratonunda ilk altın madalyayı alan siyah ve yalınayak koşmuştur. Ayrıca 4 yıl sonra Tokyo’da koşup tekrar altın madalya almış ve üst üste altın madalya alan ilk siyah olmuştur. 1907’de Etiyopyalı Kral Menelik II, otomobile binen ilk siyah olmuştur. Dünyada tanınan ilk bayan Afrika lideri Etiyopyalı Kraliçe Zewditu (1906-1930). İlk uçan Afrikalı pilot Etiyopyalı Asegedech Assefa. Bunlar sadece bir kaçı.
Ülkenin doğal, kültürel, tarihi ve arkeolojik yerleri görmek için en az bir ay zaman ayırmanız gerekiyor. Semien Dağları ve Milli Parkı, Maga Milli Parkı, Omo Nehri ve Aşağı Omo Vadisi, Tana gölü, Bahar Dar, Mavi Nil Şelaleleri, Sofomor Mağarası, Dallol, Ertaale Dağı, Harar, Lalibela, Axum, Gondor Kalesi, Tiya Taşları, aşağı Awash. Kenya kadar olmasa da doğal parkları birçok endemik türe sahiptir. Özellikle Etiyopya kurdu ve Gelada Babunu bölgeye özgüdür.
Etiyopyalılar gururlu ve rahat insanlar, belki de 1984’den beri ekonomik ve politik çalkantılarla yıkanıp bugünün 30 yaş ve üstü nesli oluşturdukları içindir. Zerafet içerden gelir dolayısıyla sevgi ve saygıyı bu insanlar size hissettiriyor. Omzunuza vurarak selamlama geçmişten gelen bir savaşçı selamıdır.
Etiyopya Pan-Afrikanizm (Birleşik Afrika)’nın doğduğu yerdir. İmparator Haile Selassie I, Afrika Birliğinin doğuşunu sağlamıştır.
Etiyopya’da 90’lardan beri serbest piyasa ekonomisi işlemektedir. Gelişen hidroelektrik enerji sektörü, ülkede stabil elektriği sağlamaya çalışmaktadır. Elektrik üretimi 2 milyar Megawata ulaşmıştır. Bütün değerlendirmeler ekonomik gelişmeyi göstermektedir. Son uygulanan beş yıllık ekonomik plan gayet iyi işlemektedir. Tarıma yönelik arazi oldukça çok olmasına rağmen verimli bir şekilde kullanılmamaktadır. Ekilebilir arazinin beşte biri kullanılmaktadır. Genelde küçük çiftçiler hakimdir.
Özel ekonomik bölgeler imalat sektörü hızlı bir hareket içindedir. Bölgeye Hindistan, Arabistan ve Çin’in ilgisi vardır. Ülke EAC(Doğu Afrika Birliği’ne) adapte olmaktadır. Dış sermaye yatırımı artmakta ve bu da hızlı gelişmeye yardımcı olmaktadır. Dış yatırımcının bankacılık, sigorta ve medya sektörüne girişi devlet tarafından kısıtlıdır. Birçok alanda özelleştirme süreci de yavaş da olsa uygulanmaya başlamıştır. Devlet inşaat, yol, alt-yapı ve enerji yatırımlarına destek vermektedir.
Kentsel nüfus %20 civarındadır. Açlık sınırı altı nüfus %39’dur. Ülke ekonomisi tarım üzerine kuruludur. %85 Tarım , %5 sanayi ve %10 hizmet sektöründe çalışmaktadır. Nüfusun %20’si geçimini kahve üretiminden sağlar. İşçi ücretleri oldukça düşüktür. Bu işçi ücretleri, vergi ve serbest ticaret anlaşmaları ülkeyi yabancı yatırımcıların odağı haline getirmiş ve özellikle tekstil konusunda yakın gelecekte Etiyopya’yı bir merkez haline getirecektir. İmalat sektörünün %30’u tekstili oluşturmaktadır.
Bütün bunların yanında sendikalaşma olmaması ve işsizlik oranının yüksek olması modern sömürgeciliğe cazip geliyor olabilir.
Türkiye’den en fazla yedek parça ve demir-çelik ürünleri gönderilmektedir. İthalat kalemleri arasında susam gibi tohumlar, bakliyat ve kahve gözükmektedir. Susam ithalat kalemlerinin %48’ini oluşturur.
Etiyopya’da imalat sektöründe yapılacak yatırımlar Afrika genelinde para değerlerinin düşmesinden dolayı dolar bazında ihracata yönelik olursa karşılığını fazlasıyla verecektir. Sağlık sektöründen, un fabrikalarına, yağ fabrikalarından, ambalaj fabrikalarına birçok alanda imalat açığı bulunmaktadır. Hızlı tüketim mallarının Etiyopya’ya ithalatında da rakamsal artışlar gözükmektedir. Ayrıca ülke her geçen gün daha fazla turist almaktadır. Bunda Etiyopya Havayollarının başarısı önemlidir. 12 Ağustos 2012 ‘de Etiyopya Boeing 787 Dreamliner’i dünyada ikinci, Afrika’da ilk alan ülke oldu. Uçağın adına da “Africa One” (Afrika Bir) adı konuldu.
Etiyopya’da yoksulluğu görmek isterseniz görürsünüz, ama daha derinlere bakarsanız içerdeki kültürü, insanlığı ve tarihi içeren büyük zenginliği görürsünüz. Küllerden yükselen bu ülke önümüzdeki yıllar içinde Afrika’nın parlayan ekonomilerinden biri olacaktır.