Afrika Tarihinde Demirin Kültürel Gücü ve Minkisi
Demir antik Afrika’da birçok toplumda merkezi bir rol oynamıştır. Toplumların hem maddi, hem manevi gücünü düzenlemiştir. Fiziksel olarak, Afrikalıların korunma ve fetih için, tarım araçlarında, günlük yaşamda mutfak eşyalarında ve silahlarda kullanılmıştır. Manevi olarak, Afrikalılar demiri güç ile bağdaştırmış ve elementel güçlerin toprakta demiri oluşturduğuna inanmışlardır.
Demir fırınlarını kadın genital organına, körükleri erkek genital organına benzeterek dizayn edilmiş ve cevherin ana rahmine yerleştirilmesi bir ritüelin temeline dayanmıştır. “ORE” kelimesinin etimolojisine bakarsak cevher anlamına gelirken, birçok Afrika dilinde “yaşam” ve “ruh” anlamına geldiğini görürüz. Böylece demirin kilden dışarı çıkması yaratıcının mucizesi olarak görülmüştür.
Missouri Üniversitesinde, Afrika genelinde dini törenlerde kullanılan demirden yapılmış çeşitli eserler vardır. Bunlardan bir tanesi “Nkisi” Orta Afrika’da Kikongo’nun heykelidir. Kronik sorunların kaynağını belirlemek ya da zalimleri bulmak için kullanılan bir heykel. Minkisi antik Afrika toplumlarında demirin kültürel gücünü anlamak için eşsiz bir fırsattır. Minkisi 2-3 feet boyunda tahta bir heykeldir. Vücut dengelenmek için biraz büyük görünse de ayaklar hariç orantılıdır. Detaylar baş kısmında toplanmıştır. Yüz ve boyun kısmı gerçekçi tasvir edilmiştir. Vücudun, özellikle göğüs ve boyun bölgesi çivi ve ince metal kırıkları ile kaplanmıştır.
Boyun üzerinde bir çivi ve kasık altında bir çivi vardır. Minkisi kullanılan toplumlar hakkında çok bilgi verir. Bu figürleri yapan ruhani liderleri, demircileri ve heykelin her safhasında çalışanları da kutsallaştırmıştır ve aktif gıda üretimine katılmayan üyeleri toplumda hiyerarşik olarak desteklemiştir. Minkisi kullanımında demir çivi ve metal parçalarına bağlı değildir. Metal heykel üzerinde orijinal tören gerçekleştikten sonra yerleştirilmektedir. Bununla birlikte demir sanayinin gelişmesinde sonra Orta Afrika’da demirin kültürel etkisi demiri dinin ayrılmaz bir parçası haline getirmiştir. Görünüşe göre bu durumda kültür teknolojiye adapte olmuştur.
Minkisi, Kongo dininde önemlidir. (Tekil: nkisi). Ruhsal yüklü maddeler içeren nesneler olarak tanımlanır. Ölüm ile iletişimi simgeler, Haç ile benzerlik taşıdığını söyleyenler de vardır. Kongo’da bu heykelleri yapan heykeltıraşlara “Nganga” denir. Bu heykeltıraşların ruhlarla iletişim kurduğuna inanılır.
Günümüzde de devam eden bu inanış da, Nganga ilk olarak, çıplak heykeli yaptıktan sonra, heykeli çivi, kumaş, ip ile kaplar. Nkis’nin Ata ruhlar tarafından kontrol edildiğine inanılır. Çiviler, yaşayan dünyayı ve manevi dünyayı bir araya getiren, bireyin iyileşmesi için bir antlaşmanın simgesidir. Dolayısıyla Kongolular çiviyi inançlarının bir parçası haline getirmiştir.
Nganga, obje olan çivi ile nesneyi aşılayarak, bir konu hakkında izin alır. Ngangalar gizli şeyleri gören şifacılar olarak bilinir. Çivilerin sayısı gücü gösterir. Nganga, obje olan çivi ile nesneyi aşılayarak, bir anlaşma yapar. Çiviler heykele “saldırgan” bir anlam yükler, ruh güçlenir ve ruh güçlendikçe yardım yeteneği artar. Nganga, diğer tarafla yapılan anlaşmaya hakemlik eder. Kişi eğer kendi yeminini tutmazsa Minkisi tarafından cezalandırılır.
Minkisi’nin Kongo dilindeki literatürdeki anlamı “Bir şeyi yapan şey” olarak geçer. Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve bugünkü Angola bölgesinde rastlanan bu insansı figürler 19 yy. öncesine dayanır.
Bokongo insanları için kötü niyetli ruhlar her yerdedir ve hiçbir hastalık ve rastlantısal değildir. Yaşam, Nksis ruhunu kontrol edemez. İlk olarak yardım isteyen insan, hırsızı yakalamak veya bebek sahibi olamıyorsa bebek sahibi olmak için gibi sebeplerle şefe gider ve yardım ister. Nganga, ilaç torbasını doldurur, Nkiseye birleştirir. Bu torba Nkiseye güç verir. Her Nganga’nın kendi Nkisisi vardır. Minkisinin kurallarını ihlal ederseniz fiziksel ve metaforik olarak cezalandırılırsınız. En önemli Minkisi bütün toplumlar için adalet, zenginlik ve şifa ile alakalı olanıdır. Kongo’nun Belçika kolonisi olduğu zamanlarda, Minkisi pagan olarak kabul edilmiş ve tehlikeli büyüler olarak kabul edilip yakılmış, ordu mensupları karşıt güç olarak görüp ciddi tepki göstermişlerdir.